Friday, May 9, 2008

yaman'la cem



çay demledik. aslı'nın getirdiği soyalı böreklerle benim tembel kurabiyeleri yemek için çocuklarla birlikte masaya oturduğumuz sırada aramızda çok tatlı bir konuşma geçti. cem yaman'ı ilk olarak aylar önce youtube'da görmüştü, aslı bloguna ilk koyduğu zaman. ben o videoyu çok sevdiğim için defalarca izlemiştim, ev ahalisine de izletmiştim; sonunda cem de, onur da, ben de "hayır" ya da "olmaz" diyeceğimiz yerlerde "idare edemem anne" demeye başlamıştık. masada bu konu açıldı birden...

cem: hani bi idare edemeyen çocuk vardı...
yaman: ha o çocuk benim işte!
aslı: aa sen unutmadın mı onu?
cem: ama o çocuk daha küçüktü.
yasemin: oğlum o çocuk büyüdü o zamandan beri, kaç ay geçti aradan, yaman o işte.

bugün anne yanına hiç uğramadan en uzun süre oynama rekoru kırıldı. yaman'la cem saatlerce bize hiçbir şey söylemeden, kendi aralarında konuşarak, birbirilerine sorular sorarak ayrılık vakti gelene kadar oynadılar, oynadılar.

http://asliberry.blogspot.com/2008/05/cemle-yaman-sonunda-tantlar-kaynatlar.html

2 comments:

Ayse said...

ay çok özlemişim ben de Cem in halısında oynamayı... sahi nasıl olsa da buluşsak???

yasemin said...

ayşe'cim o kadar zor değil ya, evler arasinda eskisi gibi kilometreler de yok, ne zaman istersen ara biz hazırız.