Wednesday, October 14, 2009

iyi hayat

açtıysan kapat.
yaktıysan söndür.
kirlettiysen temizle.
dağıttıysan topla.
borçluysan öde.
vaat ettiysen yerine getir.
bilmiyorsan yorum yapma.
yorum yaptıysan, sorumluluğunu al.
sana ait olmayan bir şeyi kullanman gerekiyorsa sahibinden iste.
nasıl çalıştığını bilmiyorsan, elini sürme.
bozduysan onar.
nasıl onarılacağını bilmiyorsan, bilen birini bul.
daha iyisini yapamayacaksan eleştirme.
yardım edemiyorsan, rahatsız etme.
gücendirdiysen özür dile.
ne diyeceğini bilmiyorsan ağzını açma.
seni ilgilendirmiyorsa, burnunu sokma.
senin değilse, iade et.
bedavaysa, boşa harcama.
işine yarıyorsa iyi davran.
istediğini yapamıyorsan, yaptığını istemeyi dene.
seni rahatsız ediyorsa, başkalarını da etmesine engel ol.
nazik biri olabiliyorsan, ol; ki daima olunabilir.
şükredebiliyorsan et; ki daima edilebilir.
kısacası eğer iyilik yapabiliyorsan yap; ki daima yapılabilir.

No comments: