Thursday, October 7, 2010

aile yatağı

çağlar boyu sürmez. anlıktır ve bunlar en mutlu dakikalardır.

yogi bhajan


iki hamileliğimde de okuduğum ve sevdiğim bir kitabın bebekle beraber uyumakla ilgili bölümünden:

...

bebeğinizin süslü karyolalara ya da bebek odasına ihtiyacı yok, o bunu istemiyor, onun tek ihtiyacı ya da isteği size fiziksel anlamda yakın olmak. yavru kangurunun ihtiyacı nasıl annesinin kesesi ise, bebeğiniz de sizin yakınlığınızla büyüyecektir. bir bebeğin ihtiyaçlarını oyuncak mağazasına giderek ya da şehirdeki en süslü puseti satın alarak gideremezsiniz. sadece şu iki D'yi hatırlayın: Dokunmak ve Duyarlılık. (...) çoğu ülkede bebekler annelerinin üstünde ya da sırtındadır.

...

dünyanın pek çok yerinde anne ve babalar bebekleriyle aynı yatakta uyur. bebek uyandığında anne uyanır, emmek istediğinde emzirir. ama biz burada yöntemlere bağlıyız. bu kitapları bize, çocuğun ağlamasına izin vermek gibi "planlar" önermesi için okuyoruz. anneler alt üst olmuş bir halde bana geliyorlar ve "bebeğim gece boyunca uyusun istiyorum ama ağlatmaya kıyamıyorum." diyorlar. evet kıymayın. onu kucağınıza alıp emzirin!

yeni annelerin edindiği bu bilgiler, bebeği kendi yaşamlarına uydurmaya çalışmakla ilgili. yapmanız gereken ve yapmaktan zevk alacağınız şey, bebek, anne ve baba yani hepiniz için yeni bir yaşam yaratmak. bir sene içinde bebeğiniz konuşuyor, yürüyor olacak ve yaşamı boyunca hep sizden biraz daha, biraz daha öteye yürüyecek. bebeğinizle geçirdiğiniz hamilelik ve ilk sene bir daha asla geri gelmeyecek. lütfen bu süreyi düzenlemeye ve sıradanlaştırmaya uğraşmayın. bunu planlamaya çabalamayın. söylemek istediğim şey daha az karmaşık bir hayata gereksinim duyduğunuz. sadeleştirin ve basitleştirin. fedakarlık ve özveri. bu değerli dakikaları yaşayın.

...

kendinizi sizi hedefleyen pazardan çekip içinize ve bebeğinizin kalbine yönelmeniz çok mantıklı. bu küçük ruhun neye ihtiyacı var? bütün bebeklerin değil, sadece bu bebeğin. sezgilerinize ve bilgeliğinize, kendi bilgilerinize ve kim olduğunuza odaklanın. siz bebeğinizi, o da sizi seçti. bu harikulade bir ilişki.

(sf.217-220)


Yatıyoruz,
burunlarımız birbirine değerek
Ve ben ciğerlerimi
Senin uykudaki soluğunla dolduruyorum.



konuyla ilgili link:

9 comments:

asliberry said...

Geçen yıl doğum günümde gelen Gurmukh'un İnsanın Sekiz Yeteneği isimli kitabı sanırım tüm doğumgünlerim içinde bana gelen en güzel hediyeydi. Hem Kundalini Yoga duruşları, hem de huzuru öğreten harika bir kitaptı. Hala başucumda, sakinleşmek için tekrar tekrar okuyorum, egzersizleri yapıyorum. Bu kitabından hiç haberim yoktu. İyi ki yazdın.

Nasıl Rüya? Sen nasılsın? İlkle ikinci arasında bir fark var mı? Yani senin hislerin açısından. Bunlar çok saçma sorular değil mi? Sonuçta insan her ikisini de aynı sever elbet. Demek istediğim sevgi değil. Ama işte ifade edemiyorum. Düşünmeden edemiyorum bunları. Cem neler hissediyor, hissettiriyor? Her şey Cem'de olduğu gibi mi olacak? Şunu farklı yapmalıyım. Burada şöyle davranmalıyım falan diyor musun? Yoksa sadece anı mı yaşıyorsun şu anda. Aman boşver ya sen beni. Akışa bırak.

yasemin said...

aslı, ben de önce o kitabı okumuştum. ben tabii hiçbir egzersizi falan yapmadan okuyorum ama iki kitabı da sevdiğimi söyleyebilirim :)

rüya iyi. iki kardeşin bebeklikleri çok farklı. çok çok farklı yani. cem'de daha hastanede horon tepmeye başlamıştık, bebek hemşireleri bile şaşırmıştı haline. öyle durunamayan bir bebekti. rüya ise tam bebek işte, bildiğimiz bebek. hisler dersen, ikisini de çok seviyorum dememe gerek yok herhalde ama aynı mı seviyorum hiç düşünmedim. aynı değildir galiba. yani biri az öbürü çok babında değil de iki farklı çocuğun sevgisi de ayrı olur herhalde. o tip şeyleri hiç düşünmem ben :) yani hamileyken de onu bunun gibi sever miyim falan diye hiç gelmezdi aklıma. kendimi zorlayamam ben, neyse odur :p

cem dersen çok iyi, eve birileri gelmediği sürece. ziyaretçi trafiği olunca bir türbülansa giriyor. ben de varım konulu şovlara başlıyor çaktırmadan. desibel yükseliyor, hareket artıyor vs. normal zamanlarda bebeğe ve bana özel muamele yapıyor evde. geçen gün yanağımdan öptü ve bu kardeşimi doğurduğun içindi dedi. iyi yani şimdilik.

rüya büyürken mutlaka bazı şeyleri farklı yaparım. bu konuda da çok rahat olur içim, aynı şeyleri yapmak için uğraşmam. ek gıdaya geçişi doktorun dediği şekilde yapmayacağım mesela, sadece anne sütünü daha uzun zamana yayacağım, rüya'yla ilk günden beri beraber uyuyoruz, cem'de daha büyükken ve sadece bazı geceler böyle yapmıştık vs. ilk çocuklar eskizdir derler, biraz doğruluk payı var. ben de ilk çocuktum. bazı şeyleri cem'i büyütürken ya da sonradan öğrendim, şimdi bir şeyler değişecek mutlaka. benim için önemli olan adil olmak ya da işte ikisine birebir eşit davranmak değil, içinde bulunduğum zamanda doğru bildiğimi yapmak. geçmişle pek de ilgilendiğim yok yoksa çok yorulurum :p

R. Berin Tuncel said...

ne hoş..

füsfüs said...

çok güzel anlatmış kitap cidden, keşke ben de kızımla daha çok uyusaydım, alışmadığımız için şimdi beraber yatsak da uyuyamıyoruz. yoruma yazdıklarını da ilgiyle okudum. 2 çocuklu annlerin deneyimleri çok ilgimi çekiyor, bilgi oluyor bize de. umarım doğru zamanda cesaretimi toplayabilirim ben de

serap said...

ilk cocugum dogdugu zaman isi hakkiyla yapmak gayretiyle "dogrulari" kitaplarda aradim. anneler, kayinvalideler, daha once dogum yapmis "tecrubeli" arkadaslar kendi "dogrularinin" tek dogru oldugu yonunde beni ikna etmeye calisadursunlar, ben butun bu bilgileri aklimin bir kosesinde her ihitmale karsi tutup tek bir sesi dinledim... icimdeki sesi...

icimdeki sesi kesfetmem tamamen deneme yanilmalarimin sonunda oldu. baktim benim direttigim saatte uyumak istemiyor bebegim, onun istedigi saatte uyuttum, baktim kendi yataginda huzursuz uyuyor bebegim, aldim yanimda uyuttum, baktim surekli emmek istiyor, her istediginde emzirdim. hayatimizin gidisatina, uykumuza, yemek saatimize ailecek yaptigimiz tum aktivitelerin saatine bebegim karar verdi. o huzurlu olunca ben de huzurlu oldum. icimdeki kukreyen aslan kuzuya donusunce, esim de benden korkmamayi ogrendi:)

hulasa, annelerin onu bunu degil ic seslerini dinlemelerinin tek dogru olduguna karar verdim.:) Bebeklerin anne kokusuyla buyumelerinin ilerde ozguvenli cocuklara sahip olmanin en onemli anahtari oldugunu dusunerek buyutuyorum cocuklarimi. bu da muthis fedakarlik gerektiriyor tabii... seneler boyu aldigim egitime, is anlaminda edindigim vasiflara ve bunlari bir kenara itip mutfakta kabak oyup, gazete ilavelerinden yemek tarifi kovalasiyisima zaman zaman sasira kalsam da:), gece kafami yastigima koydugum zaman cocuklarimin bana ihtiyac duydugu anlarda yanlarinda olmak da ayri bir huzur veriyor. cocuklarimin tepesinde olmayi hic bir zaman bir vazgecis olarak gormedim, sadece "kendi adima" yapilmasi gereken isabetli bir tercihti.

yasemin seni taa bebek.com zamanlarindan taniyorum, cem'i de nerdeyse bir yasindan beri biliyorum. cem'le ozgurluk park'inda seni bir kac kere gormus, yanina gelip bir merhaba demek istediysem de su an 5 yasinda olan oglumun kipir kipir halleri bu merhabayi erteletti.

simdi bir bebeginin daha oldugunu gorunce seneler boyu erteledigim selami burdan vermek istedim. cocuk yetistirme konusunda ozguvenimi kazanmakta, dogru adimlarla ilerledigimi hissetmekte payinin cok oldugunu soylemeden duramazdim.

saglikla ve mutlulukla buyut bebegini. sevgilerimi yolluyorum...

yasemin said...

füsfüs, yaş farkı fazla olunca kıskançlık dahil pek çok sorunu otomatikman atlatmış oluyorsun ama o zaman da belki beraber oyun oynama treni kaçmış oluyor. bizde öyle olacak gibi duruyor, bakalım.

serap merhaba,

mesajın için teşekkür ederim, çok sevindim. rüya'yı götürdüğüm bir gün özgürlük parkı'nda yeniden karşılaşırız umarım.

sevgiler.

jasmingreentea said...

yasemin ben de böyle yapıyorum. hem bebek tarafindan yonlendirilmek daha dogru geliyor hem de bu sefer bu gunlerin gecici oldugunun, hemencecik geciverdiginin ve cok ozlendiginin farkındayım... bir de ne yaparsan yap cocukların hepsinin ayri karakterleri ve istekleri var, bununla savasmamak lazım diye dusunuyorum.

mermaid said...

doğum için son 1 ay-20 gün arası bir süredeyiz. ve okuduğum bloglar-yazılar içinde beni en çok rahatlatan sizinkiler oldu.
sevgiler.

yasemin said...

bunu duyduğuma çok sevindim mermaid. bir ay önce ben de senin durumundaydım. son günlerini rahat geçirmeni ve bebeğine sağlıkla kavuşmanı dilerim.