merhum celal salik'in yayımlanmamış köşe yazısı "kabahat kimde?"nin tamamı için tıklayın.
Monday, January 8, 2007
Mesele hayatla aramıza bir uzaklık koyabilme işidir. Ne kendimizi kaybedecek kadar içinde olalım hayatın ne de büsbütün dışında.
Etiket:
gazete kupürü
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
12 comments:
hayatın neredeyse göbeğinde koşturuyorken iyi oldu bu sözü okumam:) bu arada tedbili mekanda ferahlık var mı cidden? hayırlı olsun yeni isim...
Yasemin,
Sağol bu linki verdiğin için. Öyle bir cümle ki bu, bunu başarabildiğim zaman "oldum" diyeceğim.
Selamlar,
Yasemin,
Sağol bu linki verdiğin için. Öyle bir cümle ki bu, bunu başarabildiğim zaman "oldum" diyeceğim.
Selamlar,
Yaşarken asıl mesele hayatı ve ölümü, varlığı ve yokluğu derinlemesine hissettikten sonra hayata içtenlikle gülümseyebilmek.
ben bunun için uğraşıyorum..cok güzel bir yazıydı..sağol yasemin..hayran kaldım..
yeni sayfa güzel. ama geçmiş ne oldu? onları da isterim.
Bu Orhan Pamuk’un hazırladığı 7 Ocak tarihli Radikal’den değil mi? Ne güzel bir fikir bu.
Acaba Orhan Pamuk’ta kahramanı gibi ölümünden sonra yayınlanmak üzere yayınlanması için bir kitap bırakır mı bizlere?
yas blogun geri kalani noldu? alttaki foto cok guzel, isik, kontrast, derinlik, nefis. cem'i operim sicak yanaklarindan.
ben dun gormustum tozlu sandigin icindeydi arsiv. sanirim calismalar daha bitmedi, son halini almadi blog. pazen pijamalara bayildim ve icindeki cem'e.
sağol sardunya. hem daha rahat ve kolay, hem de labellar var, tavsiye ederim.
celerone ve neljan beğendiğinize sevindim.
aslı evet. iyi fikirdi bence de. celal salik de kara kitap'tan. 10. yılı nedeniyle her pazar biri yönetecekmiş galiba gazeteyi. haftaya da sezen aksu muymuş? bi pazar da bana verseler :p
elif fotoyu beğenmene sevindim :)
arkadaşlar ben eskileri uçurdum. önce şadan'ın dediği gibi solda bi tozlu sandığa koydum sonra da nasılsa okunan okundu diye sildim gitti. ortalığı derleyip topladım, evde yaptığım gibi attım gitti. dağınık mı kalsaydı?
nasıl ama çok tertipli bir evkadınıyım değil mi :)
yanak demişsiniz de bugünkü derdimi anlatmadan gidemiciim. bugün parka gittik. düzgün bir anane (benim gibi saçı-başı darman duman olmayan, dik yürüyen, pembe camlı gözlükleri, parlak kırmızı duble paça dizleri çıkmamış ve lekesiz eşofman altı olan anlamında) ve cemden 6 ay küçük torunuyla karşılaştık. cem kuma gömülmüş, habire burnu akıyor yetişemediğim sümüklerini koluna siliyor, 1 haftadır bunu yaptığı için yanağının tam ortasında kıpkırmızı bir iz var. dudakları çatlamış aynı sebepten. ben de bankta kitap okuyorum.
torun ise çömelerek oynuyor kumda ve arada ayakkabısına gelen kumları silkeliyor. ben de işgüzar gibi onun öyle çok rahatsız olduğuna kanaat getirip "sen de otur rahat oyna" diyiverdim. anane duymadı telefonla konuşuyordu. sonra görünce, "oturma, üşürsün, çömel" dedi. ben de "yazık o zaten oturmuyordu ben dedim diye oturdu" diye anlattım, komiğime gitmişti durum. anane cemin yanağını sordu, "bi kaza mı yoksa doğuştan mı" diye anlattım işte enfeksiyon, burun akıntısı 1 hafta hiç durmadan, o yüzden tahriş oldu vs. diye.
sonra başka şeylerden bahsederken anane birdenbire "biz çok temiz bakıyoruz" dedi. insanlar niye böyle yaa :.( hayat berbat!
;D
Yasemin boşver ya, ben olsam bağışıklık sistemi ile ilgili söylev verip, o kadının beynini mikerdim.
Benim zamanımda ben de dahil tüm ilkokul arkadaşlarımın önlüklerinin kolları sümükten parlardı valla.
Ya niye yok ettin arşivini, seni yeni tanıyanlar arşivini de görmek isteyebilirler, üstelik çokta güzel yazıların var, öyle kasmadan, öyle kendiliğinden, hayat gibi.
Ne olur tamamen yok etmediğini, bir yerlere yedek aldığını söyle. Ve mümkünse tekrar okumaya aç.
Seni çok seviyorum.
gercekten bosver. kendinde bu hakki goren biri, ustelik buyuttugu cocuga ne yaptiginin farkinda bile degil, olsa olsa zavallidir. icim burkuldu cocugun ayakkabisina gelen kumlari temizledigi ve (o kadar cok soylenmiski ) comelerek oynadigi halini dusununce...
eski yazilarin kalmasini tercih ederdim ben de...hepsi de cok guzeldi.
""sonra başka şeylerden bahsederken anane birdenbire "biz çok temiz bakıyoruz" dedi.""
yasemin bunun aynını bikaç kez yaşadım:D bazen utandığım da oldu ama o duyguyu bertaraf etmem fazla uzun sürmedi :P. özellikle gülcenin bakıcısıyla her karşılaştığımızda kendinin ne kadar titiz olduğundan gülceyi de titiz yetiştirdiğinden (ki bu doğru çocuk her lokmadan sonra ağzını peçeteyle sildirmeye geliyor)bi önceki baktığı çocuğun da erkek olmasına rağmen ne kadar titiz olduğunu över durur. ben de yetişemiyom be meryem abla napiim der konuyu kapatırım.
arşivi silmene çok üzüldüm. :( aslıya katılıyorum kasmadan yazman konusunda ben kasmaktan yazamıyorum artık sanırım adres değiştirecem ve 3-5 kişi dışında tanıdıklardan kimseye söylemeyeceğim. sorma neden :P
Post a Comment