şimdi rüya katı gıdalarla beslenmenin ilk basamaklarında. cem'de yaptığım hataları yapmak istemediğim için ona doktorların 6. aydan itibaren verdikleri menüleri uygulamıyorum. bana verseler asla yemeyeceğim buharda haşlanmış karışık sebzelerden yapılmış püre, ekmek doğranmış çorba gibi şeyleri 1001 akrobasi ile yedirmeye uğraşmıyorum. rüya biz ne yiyorsak onu yiyorsa yiyor, yemiyorsa yemiyor. anne sütü 13. ayında hala oldukça önemli bir besin onun için.
evet, "süt artık yemek üstüne kahve gibi bir şey olmalı", "anne sütü bundan sonra zevk için", "yaramaz", "yetmez" diyenlere cevap vermiyorum, bu tür sözleri geçiştiriyorum. kimseye anne sütünün yararlarını anlatmak zorunda değilim, merak eden öğreniyor zaten. buraya da, konuyla ilgilenenler varsa onlara, ikinci çocukta izlediğim yolun beni ne kadar rahatlattığını söylemek için yazıyorum. cem 6. ayını bitirdiğinde, doktor tarafından elime tutuşturulan üç ana, iki ara öğünden oluşan bir menüyle kalakalmıştım. 7 aylık cem verilenleri, onun için emek emek hazırladığım organik mamaları yemek istemiyordu ve bu durum beni çok rahatsız ediyordu. mayaladığım yoğurdun tutmadığı gece uykum kaçmıştı, sabaha kadar "yarın yoğurt yerine ne yedirsem" diye dönüp durmuştum. cem henüz 8 aylıktı. 8 aylık bir bebek bir gün yoğurt yemezse yanlış ya da eksik beslenmiş olmuyor ama ben bunu bilmiyor, elimdeki menüye harfiyen uymam gerektiğini zannediyordum. bebeklerin tümünün bu menüye uyarak beslendiğini, bir tek işte benim cem'in böyle arıza çıkardığını sanıyordum. ne cahillik! ne kadar zor günlerdi.
şimdi ne yapıyoruz?
* rüya bizimle birlikte masaya oturuyor. mama sandalyesini masaya yaklaştırıyoruz. sandalyenin tepsisine ufak parçalar halinde yediklerimizden koyuyorum. o günkü yemekleri planlarken rüya'yı da hesaba katıyorum. onun da yiyebileceği şeyleri hazırlıyorum. buharda brokoli haşlıyorum mesela ama brokoliyi biz nasıl yiyorsak onun da önüne öyle koyuyorum. küçük dallar halinde veriyorum, o kendisi yiyor. havuç ve patatesi de aynı şekilde yiyebiliyor. boğaza kaçma vs. unutun bunları, kendi yiyen bebeğin böyle bir sorunu olmuyor, olursa da hemen çıkarıyor. yediği miktara takılmayın, pek fazla yemiyorlar, karnını tıka basa doldurduğunu, iyice doyduğunu düşünmeyeceksiniz ama içiniz rahat olsun çünkü bebeklerimize bizim yemelerini dilediğimiz miktar değil, bu miktar yetiyor, evet yetiyor.
rüya'nın mama sandalyesi: ikea antilop
tepsisi ayrı satılıyor. onu da aldık. pahalı mama sandalyelerine gerek yok. hafif, pratik, kolayca demonte ediliyor, seyahate rahat götürülebilir, biz bavula bile sığdırdık.
* çorbaları ben içiriyorum ama rüya minicik bir kaseyi bile nadiren bitiriyor. en sevdiği çorba domatesli şehriye çorbasıydı ama domatesin mevsimi geçtiği için şimdi yerine yeni bir çorba bulmamız gerekecek. yeşil mercimekli erişteli çorbayı da seviyor.
* bebeklerin yiyeceklerle oynamalarına izin verin. bebekler yarı tadarak yarı oynayarak yiyecekleri tanıyorlar. ortalık ve kıyafetler, saç baş batıyor biraz tamam ama ilerde kendi kendilerine beslenen çocuklarımız olsun, peşlerinden koşmayalım gibi hayallerimizin gerçek olmasını istiyorsak buna izin versek iyi olur. hijyen takıntısının veya yorulmayalım, vakit harcamayalım, hemen yiyiversin gibi isteklerin uzun vadede getireceği zararları ben yaşadım. cem kendi kendine yemeye gerçekten geç başladı.
* anne sütünün değerinin söylendiği gibi 6 aydan sonra azalmadığını bilin ve bebeğiniz öğün atladığı zaman kendinizi yıpratmayın.
* ikinci bebeğin katı gıdalarla imtihanından önce okuduğum bu kitap beni beslenme konusunda özgürleştirdi, size de öneririm:
bebeğin katı gıdalara geçişi konusundaki kontrolü doktorlara ya da aileye değil kendisine verilmesi gerektiği konusunda tavsiye edeceğim bir kitap daha var:
baby led weaning web sitesi TIK
* dünyanın en zor işi için TIK *