Thursday, March 22, 2007

cem sinemada


15 mart 2007 perşembe günü cem'le ilk defa sinemaya gittik. böylece cem sinemaya ilk adımını 32 aylıkken atmış oldu. cem'le beraber sinemaya gidicem diye günlerdir içim içime sığmıyordu. seviniyordum ama filmi sonuna kadar izler mi izlemez mi o belli değildi sonra acaba milleti rahatsız eder miyiz diye de düşünüyordum gerçi çok tenha bir zamanı seçmiştim, filmin son günü, haftaiçi ama yine de belli olmazdı. neyse taksiye atlayıp geldik alışveriş merkezi'ne. önce kahveciye girip cem'e lolipop ve havuçlu kek, bana kahve aldık. sinema hazırlıkları. ehlikeyif olmaya çalışıyorum ama pek de rahat değildim. ordan yürüyen merdivenle sinemanın olduğu kata çıktık, bilet aldık, bileti cem'e verdim, tutmak istemedi, bana geri verdi, gireceğimiz filmin afişini gösterdim, ilgisini çeksin diye köpekbalığı ve diğer küçük balıkların da filmde olduğunu falan söyledim. bunları zaten evde de konuşmuştuk. her şey yolundaydı, cem filme girmeye hevesli görünüyordu.

filmle ilgili bazı endişelerim vardı. disney/pixar ya da her neyse vizyona giren bu tür animasyonlarda genellikle güçlü, kötü bir kahramana karşı küçük, iyi kalpli, şirin yaratıklar sonunda elele verip kötüleri yenerler. kötüler arada korkutur, müziğin sesi artar, gürültü, karmaşa. tipik şablon: heyecan, kötülerin haklanması ve iyiliğin gözlerimizi yaşartması. doğrusu hoşlanmıyorum bu animasyonlardan ama cem'le birlikte sinemaya gitmek için daha fazla beklemek istemedim. üstelik konu denizin altında geçiyordu. cem balıklara çok meraklı.

film beklediğim gibi çıktı. cem köpekbalığının keskin dişlerinden arada korkup "gelmeyelim mi sinemaya, ısırır mı bizi" diye sordu. yok bu film sadece. işin ilginci cem'in sinemada ilgisini en çok çeken şey antrakt ("aya") oldu. film ortasında pat diye kesilince hemen dönüp bana baktı, ben de ona baktım. epeyce bakıştık. ne diyeceğini merak ettiğim için hiçbi şey söylemeden bekledim ama baktım bu bakışma uzun sürecek "ara oldu, dinleneceğiz sonra devam edecek film" dedim. fuayeye çıktık.

- aya oldu, bak mısır yiyo
- evet ama sana almıycam çünkü sen evde patlattığım zaman bile azıcık yiyosun, burda da yemezsin. senin havuçlu kekin var.

3 çocuk + 3 büyük= 6 kişiydik salonda. cem havuçlu kekinin yarısını filmi izlerken yedi. diğer yarıyı çantamıza attık. sadece ilk bölümün 20. dakikası civarı "ben pembe arabaya binicem" (jetonlu) gibi bi çıkış yaptı ama sonra vazgeçti ve bunun dışında ilgisi dağılmadan, bana sık sık sorular sorarak, "aya"dan sonraki bölümü kucağımdan olmak üzere filmin tamamını izledi. sonra kendisine "sen sinemaya mı gittin, nasıldı" diye soran hemen herkese "aya oldu. köpekbalığı vadı, sıkışmıştı, dalgıçlar kurtadılar" şeklindeki cevabını verdi.

film çıkışı günün anısına, biri afişin önünde sadece miki'nin durduğu(cem'i ikinci kez orda durmaya ikna edemedim mikisini koyup çekildi) bikaç foto çektikten sonra alışveriş merkezi ritüellerinden sayılan jetonlu araçlar, oyuncakçı ve yemek üçgenine daldık. oyuncakçıdan (çok dandik) bir balık seti almadan çıkmamız mümkün olamadı. kurufasulye-pilav-cacıktan oluşan (fasulye tuzluydu ama neyse ikbal sağolsun) yemeğimizi yeni dandik balıklarla filmde gördüklerimizi canlandırarak yedik. sonra gelmişken market alışverişini de halletmek istedim ama cem'in gözleri market arabasında nerdeyse kapanıyordu nitekim dönüş yolunda uyudu gitti.

17 comments:

Anonymous said...

ben "film ortasında pat diye kesilince hemen dönüp bana baktı, ben de ona baktım. epeyce bakıştık." kısmını çok sevdim. sırf bunun için o yorgunluğa katlanılır diye düşünüyorum.

(bu aktivitelerden ürktüğüm için yorgunluk dedim, erken diye daha hiç kalkışmadım da)

vildan said...

ooo ne güzel siz başlangıcı yapmışsınız. seslerden korkmayıp sonuna dek izlemesi güzel. biz de herhalde önümüzdeki bi kaç yıl içinde açılışı yaparız :P

elif said...

aya muhabbeti cok guzelmis...

Sardunya said...

Tebrikler:) Biz de geçen cumartesi ilk tiyatro açılışımızı yaptık. Tek perdelik oyundu. Modern dans ağırlıklıydı. Çok sevdik, hiç kıpırdamadan büyülenerek seyrettik:)

yasemin said...

ışıl biz yaklaşık 1.5 yaştan beri kendi çapımızda eğleniyoruz böyle. sinema yeni eklenmiş oldu. cem öyle sakin, denileni yapan (öyle bi çocuk var mı ki?) bi çocuk değil buna rağmen o kadar da yorucu olmuyor veya ben çok alıştım. tavsiye ederim.

evet vildan, sesi biraz kısarlar mı sorsam diye düşündüm başlarda. eh, sizin de az kalmış o zaman :)

elif dün gece rüyamda gördüm hepinizi. bugün hep aklımdaydı, yazıcam yazamadım. bi baktım sen buraya yazmışın.

sardunya okudum ve şaştım kaldım doğrusu, kaplumbağanın yaşındayken cem onu hiçbi şey büyüleyemezdi. hele kıpırdamadan durması diye bi şey olamazdı. o yüzden okurken ben de kaplumbağayı alkışladım :)

şadan said...

guzel bi ilk sinema deneyimi olmus. afisin onundeki fotosuna bayildim yasemin, bi de ikinci de mikisini koyup cekilmesine...cok sevimli.

endiseliperi said...

bayılarak okudum:)

Unknown said...

Kucağımda Kerem varken senin blogu açtım ve afişi görünce "aaa Cesur Balık" diye bağırdı. Geçenlerde biz de gittik ve Keremin ilk gidişiydi. O da ikinci yarıda kucağımdaydı, arada "Ben bi Sprite içicem" diye bağırması dışında genelde kopmadan izledi.
Eee açılışı yaptığımıza göre artık ana oğul festivale de gidebiliriz.

Figen

yasemin said...

onu ben de düşündüm figen hatta onur'la miyazakiler'den birine beraber gitsek mi vs. dedik ama ben bu senelik rafa kaldırdım. festivalde kimse gürültü, bi dakka ben bi dışarı çıkıcam, anne bu ne falan çekemez, neme lazım.

denizanasi said...

biz de gecenlerde aynı filme ve ilk kez gittik:) ancak benim oglanı 2. yarıya kadar zaptedemedim. ki salon cok güzeldi. rahat divanlarda oturup seyrettik. cubuk kraker yedi. yani ev ortamı gibiydi aslında. ama başlangıcında çok fazla reklam gösterdiler. çok sıkıldı. yine de ilk deneyim için aslında iyiydi. bir kez daha deneyecegim.
festivale birlikte mi gitsek diye yazınca aklıma bir anım geldi. yüzüklerin efendisi filminin ilk serisine sinemadayken adamın biri 4-5 yaşlarında bir çocukla gelmişti. üstelik de 21.00 seansına.e çocuk da haliyle korktu ve devamlı konuştu. en sonunda insanlar da homurdanmaya başlayınca ilk yarıda çıkmıştı. bence de henüz cok erken olacak onun icin.

yasemin said...

denizanası bizim salonda hiç reklam gösterilmedi. bu çok iyi. şimdi sen söyleyince farkettim bence çocuk filmlerinin başına asla reklam, başka fragmanlar vs. konmamalı.

Imo Mzi said...

aynı filme bizde "ilk kez sinemaya gidiyoruz" şeklinde gittik hemde ben öyle heyecanlıydımki gösterime girdiği gün gitmiştik bekleyemeden,çisenin okadarda umrunda değildi.aynen salon 2 büyük 4-5 küçük bizle birlikte 6-7 kişi ya vardı ya yoktu.çisede umduğumun tersine sonuna kadar ilgiyle izledi filmi.
bu arada fotoğraftan mikisini koyup çekilmesi filan öyle tanıdık geliyorki bana,çok tatlı.cemciğimi yanaklarından öpüyorum.

yasemin said...

ne çok çocuğun sinemada ilk izlediği film olmuş bu cesur balık :)

Sanem said...

Cem buyumus, ben buraya gelmeyeli bayag olmustu! Artik daha cok ugrayacagim.
S.

Aslı Cin said...

Tebrikler, baştan sona izlemişsiniz. İlk sinema deneyimi beni de korkutuyordu, nitekim biraz erken götürdüğümüz için Kerem de korkmuştu, yine de filmin 1/3 ini merakla izlemişti.

Şimdi aynı filmi evde zevkle izliyor, bu yaz bol bol sinemaya zaman bulabileceğiz inşallah, bakalım biz de becerebilecek miyiz?

gulece said...

tebrikler ve darisi basimiza diyorum:) benim kizim 37 aylik oldu ama cesaret edemedim daha ben.evdekileri oturup da seyretmisligi olmadigi icin tabii.ama zamani gelmis artik.gaza geldim,gidiyorum:)haa bir de sinemadaki asiri yukses ses zarar verir mi diye de dusundugumden biraz erteledim aslinda..

Feride said...

Selam Yasemin,

Bir arkadasim Alarko'da calisiyor, bu sinemalardaki bebek-anne seansi onun fikri. Bana soyle bir sey yazmis: "Bu bebek-anne seanslarinda genelde romantik komedi tarzi yumusak filmler gosteriliyor. Salonda ses kisik oluyor ve isiklar hafif acik kaliyor. Bebegin ses cikarmasi, aglamasi, emzirilmesi serbest... Zaten salon cok dolu olmadigi icin bayagi rahat oturuluyor. Bu Kozyatagi Hillside Trio'da, Izmir Kipa Cigli'de var. Sonra AFM ve Capitol de uygulamaya basladi"

Biliyorsundur zaten ama ben yine de yazmadan edemedim :)