kayda değer bir şey yoktu. vardıysa da gözüme görünmüyordu. sanırım içinde bulunduğumuz şaheser günlerin, iklimlerin tesiri altındayım. devinemiyorum. bugün cem'in pusetini iterek kaldırımlarda tıngır mıngır ilerlerken bakın aklıma ne geldi:
bendeniz '74 doğumluyum. devrim ilkokulu'na yaptırılmıştı kaydım, yıllardan kaçtı siz tahmin edin. taşrada normal, sıradan, kalabalık sınıfları olan bir devlet okuluydu. daha ikinci sınıfa geçmeden benden önce annemin de teyzemin de mezun oldukları 27 senelik devrim ilkokulu'nun adı bir gecede inkılâp ilkokulu oldu. anne ve teyze devrim ilkokulu'na girip ordan mezun oldular, yasemin ise devrim'e girip inkılâp'tan netekim.
bugünkü halimizin köklerini o günlerde aramadan duramıyorum. 12 eylül istediğini yaptı. bugün varlığından medet umulan güçlerin nelere sebep olduğu görülmüyor mu? insan nasıl olur da benzer bir şeyi bugün için hâlâ isteyebilir? bi de o dönemi anlatan filmler moda bugünlerde. demek ki pek bir şey söylememişler izleyenlere. nostalji.
böyle başa böyle tarak.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
4 comments:
Üstelik şimşir de değil:( Olmasın zaten.
bence etkileniyorlar o filmlerden ancak etkisi çok çok kısa sürüyor. tıpkı daha önce aylak adam'dan yaptığın alıntıda dediği gibi...kısa ömürlü yaratıklarız.
Bi de Murathan Mungan'in çok beğendiğim bir tespiti vardır: "bizim ülkede" der "herşey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız". Balık hafızalı bir toplumuz çünkü. Şadan'ın dediği gibi unutuveriyoruz herşeyi. Yaş büyüterek çocuk astırmış bir darbe lideri hala pek muteberse bu toplumda, görüşlerine başvuruluyorsa ne beklenebilir daha fazla bilmiyorum. Ama kendimizi değil de çocuklarımızı nasıl bir geleceğin beklediğini dair düşündükçe , içim acıyor çok...
Sevgili yasemin
bizim orada da bir okul vardı senler senesi adını yakalayana aşkolsun: bir ulusal egemenlik bir hamikiyet-i milliye, bir ulusal egemenli, bir hhakimiyet-i milliye.
ne kadar da dönem dönem- ne kadar da devresel yaşayan bir halk olduğumuzun kanıtı gibi. demek herkesin hayatında böyle bir isim kapmaca oyunu tanıklığı varmış.
Post a Comment