Monday, July 9, 2007

8 temmuz 2007 antony & the johnsons konseri, şan tiyatrosu

dün gece ancak the johnsons'dan biri olsaydım, daha net olayım, çelloyu çalan ben olsaydım daha mutlu bir insan olabilirdim. bir itiraf; çelloyu ben çalmıyorum diye çok kısa bir an için kendime acıma krizi geçirip birkaç damla zırladım.

konser mekanı bu konser için olabilecek en muhteşem yerdi. antony'nin kim olduğunu geç idrak etmem dolayısıyla biletimizi ayakta alabilmiştik ancak konseri sahnenin dibinden seyretme konusunda o kadar iddialıydım ki sonunda kendimizi 2. sıranın ortalarında bir yerlerde, üstelik de yanyana otururken buluverdik. bunda emeği geçen duygu'yla onur'a burdan teşekkür. zaten ne varsa şu en öndeki 2 sırada var; en çok gelmeyen o sıralardan çıkar, sebebi belli, neyse gelmesinler de bizim gibilere gün doğsun, bi şikayetim yok yani yanlış anlaşılmasın. gerçi en önden bir yer parselleyemedik diye dertlendim biraz ama neyse canım çok yakındık sahneye. şarkı söylerken yüzünü, hallerini yakından görmeden çıkmadım ordan. söyleyecek bir şey yok, diyeceklerimin hiçbiri yetmeyecek dün geceyi anlatmaya. demek yeryüzünde böyle bir insan da varmış. antony konserde tahmin ettiğimiz karanlıklara götürmedi bizi, if it be your will'de zannettiğim gibi yıkık dökük biri de değilmiş zaten. çok başka biri ama nasıl anlatmalı? zeki, eğlenceli, gerçek, etkileyici, samimi, kendisini olduğu gibi, daha önce hiç rastlamadığım bir açıklıkla ortaya koyan biri. mükemmel bir sesi var. şarkıyı söylerken sadece sesiyle değil tüm varlığıyla söylediğini hissediyorsunuz, görüyorsunuz. ordaydı, şarkısını söylüyordu ben de olabilecek en yakın yerden dinliyordum, ordaydım. konserde anlamlarına pek hakim olmasam da zen budur herhalde, ayin vs. diye düşündüm. aklımın benim olduğum yerde olduğu nadir görülür, o gece o nadir zamanlardandı.

antony abla şarkı aralarında konuştu, kırıttı, güldü, bir gece önce gittikleri klubü, bülent ersoy'a hayran olduğunu, onu you tube'dan çok izlediğini falan anlattı. albümlerinin basılmadığı bir ülkede kendisini dinlemeye bu kadar çok kişinin gelmesine şaşırdı. ( bütün şarkılarını indirdim albümlerini bulamayınca)

antony'i seviyorum, you're my sister şarkısını dinlerken you're my sister and i love you, may all of your dreams come true sözlerini onun için söylüyorum. umarım sizin de şehrinize uğrar antony, tabii buraya da, bir kez daha.

5 comments:

Isil Simsek said...

cok güzelmis, radikal'den de okudum konser izlenimlerini.
Defne'yi bırakabilecegimiz kimse olmadigi icin biz de burdaki tüm konserleri kaciriyoruz ne yazik ki..Napalim, biz de simdilik onun konserleriyle idare ediyoruz ;)

ece arar said...

sayende ben de dinliyorum artık... süper

yasemin said...

ışıl siz de tekil olarak gidin istediğiniz yerlere. biz 3 yıldır böyleyiz :) sanırım doğumdan sonra ilk kez beraber konsere gittik onur'la ama doğumdan önce de konserlere hep beraber gitmezdik. ya zaten yılda 1 konsere gidiyorum toplam :p geçen yıl ajda pekkan'a gitmiştim tek başıma ve zırıl zırıl ağlamıştım konser boyunca. nerdeyse her şarkısı çocukluğumda hit olmuş, hepsi bi şeyleri çağrıştırdı; yanımdaki üniversiteli kızlar danz edip şarkıları bağırarak söylerken ben helak oldum zırlamaktan :p

:)

Mert said...

Ben de gitmek istiyordum ama son anda karar verince bilet bulamadım :/ Umarım bir daha gelir, keşke fotoğraf çekseydiniz konserden

yasemin said...

mert ulaş sorma, makinem çok büyük benim, kesin almazlar içeri diye düşünüp götürmedim sonra kapıda sordum getirsem çekebilir miydim diye, hayır dediler sevindim sonra içerde çeken insanlar gördüm. içeri sokulması daha kolay makinelerdi tabi onlar ama konserden önce uyarı yapıldı fotoğraf, video vs. çekimi yapmayın diye. insanlar yine de flaş kullanmadan çektiler. benim de içime dert oldu, evet, keşke en azından cep telefonun foto makinesi falan olaydı... bi dahaki sefere çekeriz artıkın.