Monday, August 20, 2007

kurabiye isteyen?

13 comments:

uykucu said...

o kurabiyeler hazırmı, sen mi yaptın?nefis görünüyor ben isterim..sadece oğlum için canım, yoksa ben yemem malum diyet var(yalan:)cem'deki surat mutluluktanmı yoksa kimselere vermem mi demek istiyor.

yasemin said...

gönderiyorum figen ev yapımı kurabiyeler bunlar, yemezsen küserim :p

cem, güzel görünüyorlar ama ben yemem demek istiyor burda :D

elif said...

ben ben ben

Anonymous said...

Bloğunuza bayıldım.Benim de 14 aylık bir oğlum var.Bir de bloğum var.Sizi de beklerim.Çok sevinirim.

Cem'e maşallah,kurabiyeler süper görünüyor.
sevgiler.
seliminannesi.blogcu.com

endiseliperi said...

kurabiyeler cidden nefis görünüyor. arçil de sevmez hiç kurabiye. kek de sevmez. tatlı filan da. yok yok, eni konu da kilolu ama bebekliğinden beri hiç ilgi duymadı öyle şeylere çikolata dışında.

koltuk örtüsü de çok güzel:)

sevgiler.

yasemin said...

endişeli peri selam, bu koltukları ilk işe girdiğim zaman epey bi taksitle almıştım. 2 adet berjer. aslında ben de döşemesine vurulmuştum hala da çok seviyorum. kaç yıl geçti artık yenilenmesi lazım, neyse ki aynı kumaştan hala var :) güzelliğini farketmene sevindim :-)
kurabiye, kek vs. yemez, pek bi şey yemez cem de. bu foto çekileli epey oluyor, kurabiyeler hala kavanozda. herkes de beğenmiş, gelin bize yiyin şunları n'olur ya, kahve de yaparım yanına :D

endiseliperi said...

ben aslında kavanozu da beğenmiştim ama demeye utandım. ağzı azıcık daha dar olsa çok hoş bir vazo olur. nerden almıştın?

yasemin said...

endişeli peri, aşağıdaki rufus wainwright videosunun altındaki yazıyı okudun mu? yeri gelmemişken sorayım dedim :p

kavanozu mudo'dan almıştım yüzyıllar önce, koltuklardan bir süre sonradır yani. bir de mantar kapağı var. beğendiğine sevindim :)

endiseliperi said...

okumuştum elbette! ve bu tesadüfe şaşıp durmuştum. bak, şimdi yine şaştım:))

sevgiler. mudo ne kadar kazık bir yerdi. ikea açıldı diye biraz da mudo'ya mecbur kalmayacağız diye sevinmiştim. bu kavanozun biraz daha yeşilimsi ve kendisinin biraz daha geniş ve ağzının daha dar hali, defne koryürek'in lokantasında, tezgah üstünde, içinde bir adet orkide (?) ile duruyordu. çok güzeldi.

vefa bozacısı'nın büyük, yeşilimsi, dalgalı camdan şişeleri var bizde. üç tanesinin içine çok sevdiğim misketleri koydum. tepelerini de, ağızlarına sığan bir taşla kapattım. şahane mi görünüyorlar? yooo her seferinde kaldırayım artık bunları diyorum, çünkü banyoda çamaşır makinasının üstünde duruyorlar ve her çamaşır yıkama öncesi onları oradan kaldırmam gerekiyor. yaa ne konuşuyorum ben burada böyle... gideyim ben.

sevgiler.

endiseliperi said...

hah haa, bak ilk noktadan sonra temiz temiz gidiyormuşum, sevgiler, filan diyip vedalaşmışım bile. o kadar dalgınım işte.

hadi hoşçakal:)

yasemin said...

aa evet ama sen 2.de belirtmesen ben de ilk vedalaşmayı farketmemişim. çok iyi ya :)

ya d.k.'nin lokantasındaki o çiçek sanırım galaydı yoksa kala mı deniyordu ona :O

Anonymous said...

mutfakta içi kurabiye dolu bi kavanoz görüntüsünü severim, sıcacık gelir. ama çocuklar neden sevmez ev kurabiyesini? kavanoz gerçekten güzelmiş.

yasemin said...

şadan cem o kurabiyelerin hepsini bitirdi dün itibarıyla. valla ben bi tane bile yemedim. ama kaç günde bitti ne sen sor ne de ben söyleyim :D