Thursday, August 9, 2007
oyuncak müzesi
temmuz'da bir haftasonu cem'in amcasıyla yengesi geldiler ankara'dan. cem'i özlemişler, üçüncü yaşını kutlamak istemişler. onları oyuncak müzesi'ne götürelim dedik ve burnumuzun dibindeki yere böylece biz de ilk kez gitmiş olduk.
burası 4 katlı bir müze.
şu pembe panterden hala bir tane alamadım. her zaman da çıkmıyor insanın karşısına. hemşire bebek korku filmlerinde rahatlıkla oynayabilir. cem içerdeki minik dükkandan tahta bir gemi aldırdı zorla ve ona bakıp durdu, zaten uykusu gelmişti ve belki de yaşı burası için biraz küçüktü. sonuçta eğer vitrindeki oyuncaklar alınamıyorsa hatta onlara dokunulamıyorsa bile, ne anlamı var ki camın ardından bakmanın? gemi işte elinde. oyuncağa oyuncak denmez oyuncak onun olmadıkça.
bakın bu fotodakilerin hepsinden vardı bende. nopperleri hatırlıyor musunuz? alüminyum tencereler... heidi bebek, çok oynamıştım seninle. şu tencerelerde çorba yapıp içerdik, di mi. akordeon gibi açılıp kapanan bardaklar ilkokul önlüğümün cebinde dururdu. cin aliler cem'in kitaplığında da var, sahaflardan bulup aldım birkaç sene önce, baya sağlamlar. cem'e okumayı ordan öğretiriz artıkın.
nostalji fotosu: eski zamanları hatırlatan bazı simgeler. o meysu'dan kasayla alınırdı bazen. çileklisine bayılırdım, ondan tek tük çıkardı ama vişnelisi de güzeldi. ilk litrelik kola şişesi böyle değil miydi? bakışan zencilere bazı evlerin duvarlarında rastlardım, bizde yoktu. ayşegül'ün en sevdiğim sayfalarından birini çerçeveleyip asmışlar duvara. tipitip. omo. puro ve mehtap sabunları. esema bebeğinizin modern süt annesi. demode olmak istemiyorsanız emzirmeyin demişler bi nevi, şimdiyse (tıklayın) anne sütüne en yakın falan yazıyorlar kutuların üzerine.
http://www.smaturkiye.com/tr/dogumdanitibaren.htm
mirkelam'ın şarkısı yine çalsın: geçip giden uuuu zamanları uuuuuuuh bir yerlerde bulsam sonra üzülseem üzüldüğüme üzülseem
http://www.istanbuloyuncakmuzesi.com/tr/default.asp
Etiket:
cem'in günlüğü,
çocuklara,
çocukluk,
fotolar,
gezi-inceleme kolu,
link,
oyuncak,
yasemin
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
11 comments:
Gerçekten çocuklardan çok bize hitap eden bir yere benziyor. Bende çok özlemişim o günleri, 2 litrelik kola'lar ne kadar kıymetliydi, ayşegül'ler, cin ali'ler. Yazını çok sevdim Yasemin. Eline sağlık. Bu arada Cin Ali'nin bir sitesini buldum. Belki hoşuna gider: http://www.zevk.com/zevk/cinali/berber0.html
Sevgiler
alinin ismi neden ali biliyo musun? eheh, o yuzden iste. ama bende hic yoklar. :(( sahaflarda bi daha gorursen bana da alir misin?
meysunun cileklisine ben hic rastlamadim, kulaga cok guzel geliyor. cam sisede litrelik kola, aaah ahh.
bi de su plastik mizikalardan ariyorum ben.
aa bi de o karakacandan benim de vardiii...
bakışan zenciler vardı evet bizde.şimdi çok komik geldi birden. neşelendim. cin alilere ben de bakıyım sahaflardan o zaman... yasemin çoook keyif aldım bu yazıdan.
teşekkürler.
Yasemin , şu tırtıklı legolar var ya, onlarla çok oynardım ben. Şimdi satılmıyorlar herhalde hiç görmedim, görsem oğluşa almak isterim. Gerçi bir süre sonra o dişlerin arasına bir şeyler kaçırıp kırardık ama çok keyifliydi oynaması. Harika fotolar, teşekkürler.
Merhaba Yasemin,
Ben de ziyaret etmiştim bu müzeyi,Elif birbuçuk yaşında falandı, o fazla ilgilenmemişti ama biz eski oyuncaklarımızı görüp sevinmiştik:) Sunay Akın'ın hayaliymiş bu müze,hayata geçmiş olması çok güzel,tabi dokunmak istiyor insan ama o camların içinde korunmasa zaten epey eski olan oyuncaklar çok zarar görürdü eminim:)
Paylaşımın için teşekkürler
Zeynep
Bir de Aslı'ya not yazayım:)
Ben gördüm tırtıklı legolardan,tam hatırlamıyorum ama Metro Grossmarkette var sanırım...
yase zati buranın adı büyüklerin oyuncakları olarak değiştirilmeli. devrim kalabalıktan,Soner'le ben de "a benim de şuyum vardı, buyum vardı" diye göstermekten helak oldi seferimizde.
gerçi tepdil-i mekanda da ferahlık vardır derler. açılmışsınızdır.
yav yasemin �ok �zledim seni. ben gelemezsem sen cem'i kap gel eyl�lde.
ah isterdim ama eylül'de imkansız. yazarım sana nedenini sonra.
Post a Comment