Saturday, February 9, 2008

sevgi dolu günler


bizim sokağın başındaki çiçekçinin vitrininde bugün gördüm:

sevgilinizin kalbine giden yol x çiçekçilik'ten geçer.

sahi mi? hadi o zaman gidip çiçek alalım, x çiçekçilik'te kırmızı güller normal fiyatının 50 katına satılıyor bugün. st valentine's day gutlu olsun. acaba 8 mart dünya kadınlar günü'nde pıromasyon yapar mı x çiçekçilik? malum dünya kadınlar günü'nde de hediye alıp verme modası var artık.

çiçekçinin önünden geçip markete girdim, karnabaharların üstünde kırmızı bir kalp sallanıyor: 14 şubat seviyor. kim neyi seviyor meçhul ya da ben kalbin içini tam okuyamadım. peynirlerin, tavukların, deterjanların bulunduğu reyonlarda da o kalplerden sallanıyor. acaba bu kalpler bazı ürünlerde bi indirim olduğunun falan bi göstergesi olabilir mi, öyleyse alırım hemen. mesela sevgilimizin gömleklerini daha beyaz yıkayalım diye 10 kiloluk deterjanlarda % 50'lik bi indirim neyim yaptılarsa diye bakınmaya başladımsa da şaraplardan başka bir üründe indirime rastlayamadım. şaraplarda % 25'lik bi indirim tespit ettim ancak bu indirim beyaz şarap ve şampanyalardaydı, almadım. kutlama için kırmızı şarap tercih ediliyor galiba, beyazlar geride kalmasın diye onlarda indirim var.

biz iki anne, yuva yönetimine, şubat ayı programındaki 14 şubat sevenler günü (bu adı uygun bulmuşlar!) kutlamasını gereksiz bulduğumuzu anlatmaya çalışıyorduk bunu duyan diğer bir anne, "o gün benim için her zaman çok özel bir gün olacak, şahsen ben yuvada kutlanmasından da rahatsızlık duymuyorum" dedi. dördüncü bir anne de ona katılınca 2-2 berabere kaldık -böyle başa böyle tarak o zaman-. ee neyse, olabilir tabii bi şey demiyorum, özel günler özeldir. peki bu durumda kutlanacak mı bu gün yuvada*? zaten şubat programında var: evet evet!


* neyse ki cem artık bu yuvaya gitmiyor.

14 comments:

jasmingreentea said...

süpermarket indirimlerine falan hadi neyse de yuvada sevgililer gunu neymiş ya! ondan sonra ortada 4-5 yasinda ergenlige girmis gibi kız/erkek arkadas-sevgili muahbbeti yapan cocuklar geziyor. inanilir gibi degil.

yasemin said...

yuvada sevenler günü kutlanacak. sevenler, sevgi dolu insanlar manasında olabilir, herkesi ve her şeyi seven?! sevgi konusu işlenecek galiba o gün. mesela biz mail atacakmışız, sevgi mesajı yuvaya, ne yazsam ben acaba? seni seviyorum oğlum. iyi mi? çocuklara ordan okuyacaklar vs. nasıl? yaratıcı etkinlikler değil mi?

bence hepsi bir market, yuva. ama şu aşk meşk meseleleri bu kutlamalardan kaynaklanmıyor sanki. cem geçen yıl oyun grubunda bi kıza resmen aşık oldu. 2-2.5 yaş arasındaydı daha dünyadan haberi yoktu yani. aşık olduğunu da bilmiyor tabii ama hep o kızdan bahsediyor gece uyumadan önce onun da uyumuş olduğundan emin olmak istiyor hatta öğretmenleri foto çekmişler ikisini elele benimki nasıl yanık bakmış o sırada. sonra o başka yuvaya geçti şimdi yerini kimse almadı. ama ben gözlerimle görüyordum peşinde koşarken ve arka arkaya adını bağırırken. libido çok erken yaşlarda başlıyormuş gelişmeye, yuvanın pedagogu öyle dedi. cem daha çok yeni konuşuyordu bu olduğunda. sevgililik kurumundan falan haberi yoktu. hala da yok bildiğim kadarıyla... olsa da bi şey olmazdı da kırmızı kalp sevgililiği olmasa sevinirdim. hoff.
ben de yuvada umut diye bi çocuğa aşık olmuştum. yaşgünümde hediye ettiği kitabın adı hala aklımda: bir vuruşta 7 can. ama ben kimseye söylememiştim umut'u seviyorum diye. şimdiki çocuklar gizlemiyorlar galiba :) ne deseler ne yapsalar alkışlayıp hayretlere düştüğümüz için, a şöle dedi böyle dedi vs. diye ya da artık kendilerini büyüklerin yanında daha rahat hissettikleri için veya özgüvenleri daha yüksek olduğu için... ama ben hislerinin yaşlarına göre gerçekliğine inanıyorum çünkü ben de yaşadım aynısını :p

Anonymous said...

ben de anlamıyorum yuva olayını .13şubatta kalp şeklinde kurabiye yapılıyor ertesi günü bu mübarek gün kutlanıyor .Yılbaşı partisinde çam süsleniyor ,babanın biri noel baba kılığına girip çocuklara hediye dağıtıyor ? bu ne yaa? bu yaştaki çocuklara ne aşılamaya çalışıyor bunlar? benim annem fransız olduğu için evde çamağacı süslerdik ama en azından bir sebebimiz vardı.yakında şükran günü ve halloween ,paskalya vs de kutlarız
Sesil

Anonymous said...

tüketim toplumuna uygun çocuklar yetişiyor...üzücü geldi bana...
sevgiler
kulpsuz

yasemin said...

sesil halloween'de cadılar bayramı kutlamaları yapıyor bazı yerler ama daha sevgülüler günü kadar yayılmadı yurt sathına. maskeli balo düzenlemişler. mail geldi cadılar bayramı partisi vs. diye, ekim'de miydi, işte ne zamansa...

elif said...

demin gazetede gordum, bi alisveris merkezi sevgilim bir odun diye bir afis hazirlamis. nasil?..

yasemin said...

iyiymiş. türkiye'de mi olmuş bu olay? kesin sevgililer günü'nü unutup hediye falan almayan, mum ışığında yer ayırtmayan adamlar için hazırlamışlardır.

özden said...

yuvada krem şantili çilek yiyip şampanya mı içeceklermiş? bir de kırmızı gül, kırmızı kadife kaplı kalp şeklinde hediye kutusu içinde tek taş şart tabi. "sevenler günü" de biraz zorlama geldi bana. herkesi herşeyi sev,sevgi dolu ol...bana göre değil :)

bir de çok ilgisiz olacak ama "başka yollar" a bıraktığınız yorumda L'argent de Poche filminin dvdsini aldığınızı Etre et Avoir'in de geldiğini yazmışsınız ya, acaba nereden aldınız?

yasemin said...

parti varmış ozi, parti için şık giyinir misin? diye not yazmışlar programa. sevenler bana da pek manasız geldi, en az sevgililer kadar abuk geldi...

o yorumdan sonra ışıl'la yazıştık o da sordu the end'den mi alıyosun diye, evet, ben de bahariye'deki kilisenin tam karşısındaki sokakta bulunan the end'den aldım. aradığım hemen her filmi orda bulabiliyorum. klasikler, kaçırdığım filmler, festivallerde görüp çok beğendiğim bazı filmler... mesela Etre et Avoir, kaç yıl önce ist. film fest.'te izledik, çok beğenmiştik henüz cem yoktu, evlenmemiştik falan, eski yani. bulunca çok şaşırdık, sevindik. müzik-konser dvdleri de var.

Anonymous said...

yasemin, senin yuva aşkını okudum, gülümsedim, adaşımmış aşık olduğun oğlan :) küçük yaşlarda herkesin oluyor sanırım, benim de mahallede cumhur diye bir çocuk vardı, çocuğun adını unuturdum, cumhuriyet gazetesi'nden gelirdi aklıma adı, benim dayım cumhuriyet'te yazardır, o zamanlar aklımda öyle kalıyordu çocuğun da adı, bugün bile hatırlıyorum yani olayı. siyah beyaz fotoğrafların bir tanesinde annemle poz vermişiz, taa arkalarda cumhur kendi kendine oyun oynarken çıkmış :) o fotoğrafa arada rastladığımda hala gülümserim, fena çocuk da değilmiş hani ;)

özden said...

bilgi için teşekkürler. artık istanbul'da yaşamadığımdan ha diyince ulaşamıyorum istediklerime. (hele film festivalleri en büyük üzüntüm) ama "the end" i yazdım bir yere. bir sonraki istanbul seferinde, gidilecek mutlaka.
cem sevenler gününü çılgın partilerde kutlarken, siz de !f' le gönlünüzü şenledirirsiniz artık. ikisinden de havadisler bekleriz :)

yasemin said...

umut, yuvadaki umut'un da bende tek bir resmi var. yaşgünümde çekilmiş, şans eseri yanımda oturuyor masada önümüzde pasta, bana o kitabı hediye ettiği gün işte, yuvada. saçlarım uzun, karman çorman, başımda da kağıttan yapılmış cadı şapkası, renklerini de hatırlıyorum (foto siyah beyaz): şapka mosmor, kenarları pembe biyeliydi. hayatım boyunca cadı olmak istedim, belki oldum da sonunda :p

ozi the end'e giderken büyük bi çanta götür yanında madem istanbul'da değilsin, sağlam bi stok yaparsın :) dibimde olmasına rağmen her seferinde gözüm dönüyor orda, alıp duruyorum. anlamadım nasıl bi yer ya.

sevenler günü diye senden duyunca gülmek geldi içimden, çok absürd ya. her neyse burayı gezebileceğim kadar çok yuvayı gezdikten sonra buldum, benimseyene kadar da epey bi zaman geçirdim. şu anda memnun olabileceğim kadar memnunum, en azından kendi kriterlerime göre daha iyi bir yer bilmiyorum. sevenler, sevilenler zaten devam edip gidecek böyle günler, olaylar... artıkın kendisi verir kararını büyüyünce. mesela belirli günler ve haftalarla arası nasıl olacak, ben de merak ediyorum? babası o gece if'te çok güzel bi filme gidecek. bize kızıyla birlikte bi arkadaşım gelecek. filmleri seçtik, biletleri ben aldım, onur'a 14 şubat'ta işin var mı, toplantı, mesai, arkadaşlarla buluşma vs.? diye sorarken 14 şubat bi şeydi ama neydi deyip durdum içimden, biletleri aldıktan sonra kontrol yapıyorduk. birden dank etti yuh yaa sevgililer günüydü düşünüp duruyorum neydi neydi diye dedim. güldük. onur'un zaten aklına gelmesi diye bi şey sözkonusu değil. bu durumda elif'in gazetede gördüğü slogana uygun tiplerden oluyoruz :p aslında böyle şeyler erkeklere daha da bayıcı geliyodur heralde, bunlara zorla katlanan adamlara acıyorum, mecburen yapıyodur eminim çoğu.

özden said...

14 şubat'ı hatırlamamak da baya bir şey, insanın gözüne gözüne bu kadar sokulurken:)

"sevgilim de ben de odunuz" diye rozet yaptırılıp takılabilir belki. ama o da bu çılgınlığa dahil olmak olur di mi, yine para harcayıp denileni yapmış oluruz. ben aslında tüketim çılgınlığı konusunda kendini eğitememiş, kapitalizmin sevdiği bir tip olmama rağmen, her yerden yükselen "alın" çığlıklarına tahammül edemiyorum sanırım.

cem'in diğer manalı günlerle arası nasıl olur bilmem ama festival haftaları ile arasının iyi olacağı kesin. kitapçıktan film seçmenin, bir filmden sonra "sinemadan çıkmış insan" olmanın tadı, yüzbin sevgililer günü kutlamasında yoktur :) cem güzel şeylerin tez zamanda ayırdına varacak bir çocuk olur bence. ona alınan ve burada gösterilen kitapların güzelliğinden anlaşılıyor bu:) sıkı takipçisiyim o kitapların. üstelik şimdilik sadece kendim için...
büyük çantayla gidicem oraya... kesin

ece arar said...

bizim yuvada da kutlandı bu manalı gün... plastik bir tabağın ortasına bir resim çizmiş çocuklar, kalpler malpler. ama bizimkinin pek durumdan haberi yoktu hala, bunu niye yaptık falan bile demedi... bizimki çok fazla kutlanacak gün olduğunun farkında ve bundan ona gına gelmiş zannedersem... ilgilenmiyo durumla...