Friday, September 11, 2009

anasınıfı

kadıköy'de bir anaokulunun arka kapısı (ben yazmadım, ben çektim :)
mayıs 09

cem: anne geçen yılki, hani şu sağdaki sınıf var ya, işte ben ordayken daha çok oyun daha az ders vardı. şimdi yeni sınıfta yani bu kırmızı grup'ta daha çok ders daha az oyun var.

yasemin: ahh biliyorum tatlım, sen bi de önümüzdeki seneyi gör, okula hazırlıyorlar sizi bu yıl, o yüzden böyle. sıkılıyo musun peki sen derslerden?

c: ...

y: hangisi daha iyi sence geçen yıl mı, bu yıl mı?

c: ...

y: boşver söyle gitsin oyun daha iyi, dersler sıkıcı de :) sadece sen değilsin böyle düşünen, ben de öyleydim. herkes oyunu daha çok sever, büyükler bile. 

c: hı hı :) ama seneye bu kadar oyun da yok, hep ders var di mi? ama bahçeye çıkıp yine oynarız di mi?

y: evet, teneffüslerde :/

xoxoxox

beyoğlu pasajlarından birinde karşıma çıkan tişört

xoxoxox

faideli okumalar

bu liste, başladığı ilk günden beri okuldan hazzetmeyen, okulda öğrenme güçlüğünden muzdarip, anaokuluyla birlikte toplam 19 yılının sayısız bedbaht saatini sınıflarda geçirdikten sonra hala kendi çocuğu için, okuldan başka bir çıkış yolu göremeyen yasemin'in okul/eğitim konulu kitaplarının listesi. 

bu kitaplar, milli eğitimin asıl amacının (milli tarih, milli coğrafya, ille de milli, milli!), veli ya da anne olmayı bırakıp okula giden çocuk olmanın, sistemin talimatlarına uymayı hiç sorgulamayan insanların aynı tip insanları yetiştirmeye çalıştığı yerlerin üzerine düşündüren kitaplar. nasıl bir anaokulu, nasıl bir okul diye emeklemeye çalışırken ben (cosmo style anaokulu "seçerken" dikkat edilmesi gereken 10 şey!) öğrenme, çocukluk ve alternatif eğitim üzerine ipuçları veren, okulla ilgili görüşümü netleştiren, zorunlu kitle eğitiminin etkileri ve alternatifleri hakkında bilinçlendiren kitaplar. 

listeyi zenginleştirecek ingilizce veya türkçe kitap (ve film) önerilerinizi lütfen bana yazın. son yıllarda beni bu konu üzerine okumak ve öğrenmek kadar heyecanlandıran çok az şey var.

* baskısı tükenmiş kitapları sahaflardan ve gittigidiyor.com'dan bulabilirsiniz.
** john holt'un bu iki kitabını çevirilerinden değil orijinallerinden okumanızı öneririm.
listedeki kitapların tümü linkli, tıklayın.

xoxoxox

bir blog: 

xoxoxox

okulda geçen filmler:




filmin resmi web sitesi: tık




* entre les murs - laurent cantet 
bu film yakın tarihte sinemalarda sınıf adıyla
gösterildi,türkçesi duvarların arasında'ymış. ikincisi filmin ruhuna daha uygun bir isim.

bunlara ek olarak aklıma gelen; eski hababam sınıfı filmleri, lisede izledikten sonra uzun süre etkisinden kurtulamadığımız dead poets society ile gus van sant'ın good will hunting, finding forrester ve elephant filmleri var. 

19 comments:

Nihan said...

Yasemin,
Çok çok önemli bir konu bu. Bu sene Nazlış için okul bakmaya başlayacağız ve biliyorum ki benim kritelerime uygun okul aslında yok. Senin gibi "milli milli" dersler olmasın istiyorum, mümkünse hiçbir beyin yıkama ritüeli de, çocuklara özgür alan kalsın, eve gelince ödev olmasın, test çözmesinler... Çok mu şey istiyorum? Nasıl bir alternatif bulabiliriz Türkiye'de? Sen hiç araştırma yaptın mı? Ya da Cem'i nasıl bir okula yazdırdınız?

yaban said...

Yasemin, tisort harika, cok ozet gecmis ..

to be and to have filmini izlemistim, guzeldi,

kitap onerileri de iyi, bir gun bulsam da okusam keske,,

bu standart kitle egitimi bence de haklisin, insana seceneksiz hayat sunuyorlar, zorunlu egitim bittikten sonra bile biz egitimimize kendi ozgur irademizle karar verip devam etmedik mi, bu abidik sinavlara girmek icin kurslara yazilip, zamanimizi ve paramizi sacmadik mi? okullar bitince adam gibi bir is tutmak icin,, adam gibi iste de tektip insan olmanin gerekliligi ezmedi mi icimizi?

ben de okul ve aile kavramlarina allerji gelistirdim hayatim boyunca,

fakat o kadar milli siringa yemis olmama ragmen kendime bakiyorum da, onlarin istedigi gibi bir insan olmadigimi gorup seviniyorum,

allahtan siginacak limanlarimiz vardi, kendi sectigimiz kitaplar, izledigimiz filmler,
ellerini o kadar da kafalarimizin icine uzatip zincirleyemediler,,
sen de cem i olumsuz etkilerden koruyabilirsin, sen cok dusunceli ve guzel bir annesin, cem cok sansli,,

yasemin said...

nihan, cem eski yuvasının anasınıfında. okulları gezdim ama hiçbirine yazdırmak istemedim bu yıl. en azından her gün bahçede bol bol oynamaya devam edeceğini biliyorum burda. bi seneyi kurtarsak kardır zihniyetiyle önümüzdeki seneye kaydırdık okul işini, sonuçta bize sorarsan kaçırılan büyük bi balık yok ortalıkta.

barış evet, bi de aile olgusu var değil mi :-) hele de bizim gibi ilk-orta-lise yılları taşrada geçenler için müzik, filmler ve kitaplar ile bikaç kafa dengi arkadaş olmasaydı ne olurdu düşünmek bile istemiyorum. (gerçi düşündüm de şu an için de aynısı geçerli değil mi :) o zaman okul & aile birliğiyle iyice dembesteye dönerdik eminim :p hakkaten sistemden defolu çıkan parçalarız biz. tarih hocası "sen bi yeri kazanamazsın bu kafayla" demişti lise 2'deyken halbusi ben sınavda gönülsüzce yazılmış bir 2. tercihe girdim. sınavı kazanmak sandığı kadar zor değildi belki ama kafamın ona göre arızalı olduğu doğruydu :) güzel sözlerin beni mutlu etti. sevgiler.

yasemin said...

nihan, sana bi şey yazacaktım ama e-mailini kaydetmemişim galiba bulamadım. bana yasemin_zeynep@yahoo.com'dan ulaşır mısın?

yasemin said...

barış, söylemeyi unutmuşum elif demişti ideefixe oraya kitap getiriyormuş. istersen kitapları ordan alabilirsin.

Anne ve Bebisi said...

Turkiye'ye donmek istemememin sebeplerinden birisidir bu okul sorunu. Donsem de bir koy&kasaba okulunda, mumkun mertebe dersleri kirmasini tesvik ederek okutmak isterim oglumu. Zaman kaybindan baska hic bir sey degil benim gozumde Turkiye'deki "egitim sistemi!"

Unschooling diye arama yaparsaniz cok kaynak cikacaktir karsiniza.

yasemin said...

anne ve bebişi, ben hep homeschooling diye arayıp okuyordum, unschooling için teşekkür ederim :)

şadan said...

bir de mutlu çocuk diye bi kitap vardı dharma'dan çıkan. bende olması lazım.

yasemin said...

şadan, onu ben de okumuştum, şimdi alıp getirdim içerden ama bende hiç iz bırakmamış nedense. biçok cümlenin de altını çizmişim. sanırım alt başlığı "eğitim anlayışlarının değiştirilmesi üzerine" olmasına rağmen, okul ve eğitim değil de çocuk gelişimi üzerine spiritüel bir kitap olarak okudum onu ben. listedeki diğer kitapların yanında biraz da öyle aslında bir tek a.s neill'in senden ödünç aldığım özgür ruh buna yaklaşıyor ki onda da summerhill sistemini epey detaylı olarak anlatıyordu. hatırlattığın için teşekkürler, şimdi çizdiğim yerlere yeniden bakayım :)

asliberry said...

Yarın Yaman okula başlıyor. Dün bütün evi derleyip topladım, okul alışverişini bitirdim, beslenme planları yaptım. Bugün de babasıyla dışarıya çıktı, okulun istediği ıvır zıvırı alacaklar, sonra da okul traşı olacak. Onları beklerken oturdum Koro'yu izledim. Sonra senin bloga bakayım dedim. Tesadüf. Etre et avoir'i de sen hediye etmiştin de izlemiştim. Koro'yu da daha önceki bir yazından not etmişim. Öyle bir listem var, izledikçe tıklıyorum. Okul benim için de hep büyük bir kabustu. Yaman'ın okul hayatını düşündükçe afakanlar basıyor beni. Sabah 09.00'dan 15.00'a kadar sadece 10 dakikalık teneffüslerle sınıfta nasıl sabit durabileceğini düşünüyorum. Öğretmeniyle aramızda geçecek muhabbetleri düşünüyorum. Öffff.

asliberry said...

Eee Koro ile ilgili yazı için blogunu tarıyorum bulamıyorum, e sen yazmıştın diye hatırlıyorum. Nereden not aldım ki o zaman?

yasemin said...

aslı sen bir sene öndesin bakalım neler olacak :) ben okullar bayramdan sonra açılacak sanıyordum. kolaylıklar diliyorum size.

ben bir ara arşivimi silmiştim ya, koro o sırada gitmiş olabilir mi, ben de emin değilim.

Nihal said...

Günaydın;
Biz de okul alışverişini dün bitirdik. İki tam sayfa malzeme listesi??? Islak mendilinden kolonyasına kadar. Her yerde mi böyle bu istekler?
Bu sene korkuyorum...
İyi haftalar, sevgiler
Nihal

jasmingreentea said...

geçen sene okul kavramını pek sevmiştim. yarım gün gidip oyun oynayıp, sırasını beklemeyi, arkadaşlarına bağırmamayı, sinirlenmeden kendini ifade etmeyi öğrendiği, gezilere gittikleri bir yerdi. bu sene daha "özel" bir anaokuluna başlayacak. "oryantasyon"dan gözüm korktu. okullar dediğim dedik, çocukları etiketleyen, düzgün besleyemeyen ve de para tuzağı yerler, istisnalar vardır belki ama özel okul olması bunlardan muaf olmayı sağlamıyor. o iki sayfalık listeden bizim elimizde de var. asla bir yılda tüketemeyeceği kırtasiye malzemeleri, okulun kendi dosyalama işleri için kullanacakları dosyalar (ayıp ayıp, gelecek ay elektrik faturasını da verin biz ödeyelim), markaları özellikle belirtilmiş boyalar, hamurlar, akademi öğrencilerinin kullandığı resim kağıtları... ilk günden içim sıkıldı. unschooling bir uçsa bu tür okullar da başka bir uçmuş. sonuç: daha senelerce okuyacak biz de soyulacağız, bari ruhu yara almasın..

yasemin said...

jasmingreentea seninki daha küçüktü yahu, ne listesiymiş o öyle maşallah? benim elime henüz öyle bi liste tutuşturulmadı çok şükür, oryantasyon niyetine de geçen sene ilk senesiydi burda cem'in, bahçede ailelerle takılmacaydı 1-2 saat. ya okula verdiğiniz parayla alsınlar işte niye siz alıyosunuz boyayı kağıdı anlamadım! hemen de galeyana geliyorum değil mi :) ama cidden çok rahatsızım ülkemin eğitim ve sağlık "sistem"lerinden... parayı veren düdüğü çalıyor diycem o da değil, parayla ya da parasız her halükarda rezil oluyosun.

yasemin said...

nilly her yerde aynı değildir sanırım. bizimkinde değil yani, kendileri alıyorlar kağıdı, kalemi, boyayı. okula tonla para ödenmiyor mu zaten ordan alıversinler. hakkaten anlayamıyorum, ne bu kalem kağıt aldırma işi anaokulunda veliye, insaf yahu! tutmayın dövücem!

neyse. umarım güzel bir yıl olur nilly. gelişmeleri yaz arada, ben de seneye yaşama ihtimalim olan şeyler konusunda fikir sahibi oluyorum böylece :)

elif said...

hulen somuru ne noktalara gelmis. hani azicik asim agrisiz basim? igrenclik...

yasemin said...

bakalım daha neler görcez?

Anonymous said...

MEB e bağlı anaokuluna giden çocuk için: okul-aile birliği tutarı 300 TL ( okula ilk kayıtta ), aylık 170 TL, 1 A4 kağıdına doldurulmuş her çeşit kırtasiye/boya/hamur...vs. malzemeleri ...TL. -daha almadık.
Özellerin fiyatı ile karşılaştırınca nasıl bilmiyorum. Ama devlet kurumudur diyerek istedikleri malzemeleri kendimce hoşgördüm. Marka vermelerini de çocukların sağlığı açısından gereklidir diyerek savundular - makul. Tavırlar, yaklaşımlar nasıl olacak bilmiyoruz henüz.
durumlar böyle
kolaylıklar herkese