kadıköy, ekim 2009
son zamanlarda etrafımızdaki baz istasyonlarının sayısı artmaya başladı. artışın sebebi 3G. yanımıza, yöremize, evlerimizin dibine, okulların etrafına, hastane-park demeden her yere, belki hiç fark etmeden her gün yanından geçtiğimiz elektrik direğine, yukardaki gibi apartmanın dibinde duran sokak lambasına, gece vakti herkes uykudayken gelip bi baz istasyonu takıp gidiyorlar.
yaşadığım semte son birkaç hafta içinde, benim bildiğim, gördüğüm kadarıyla 2 tane baz istasyonu takıldı. kimbilir daha bilmediğim, görmediğim nerelerde vardır? baz istasyonlarının sayısı artacak. etrafınızda görüyor musunuz siz de? ne yapacağız?
bundan seneler önce ('99'du galiba) yaşadığım apartmana, her ay belli bir para ödemek karşılığında baz istasyonu takmak istemişlerdi. benden başka herkes onaylayınca, bana çok zor gelen bir şey olmasına rağmen, elimde gazete kupürleriyle kapı kapı dolaşarak apartman sakinlerini vazgeçirmeye çalışmıştım, sonuçta baz istasyonu takılmamıştı. ama bu sefer direklere takılmış istasyonlar söz konusu. kadıköylüler her çarşamba moda'da baza karşı toplanıyormuş, onlara katılabilirim, imza kampanyalarına katılabilirim (katıldım) tamam ama günler geçiyor, çocuklarımızı ve kendimizi bu tehlikeden nasıl koruyacağız? semt sakinleriyle, esnafla konuşmaya çalıştım ama görebildiğim kadarıyla herkes kaderine razı. "takmışlar bir kere biz ne yapabiliriz?" gibi bir ruh hali var; kabullenmiş, oluruna bırakmış gibiydiler.
yerlerini bildiğimiz-bilmediğimiz bu baz istasyonları, yaşadığımız mahallelerin dışına, uzaklara kurulmalıydı. kurulanları bir an önce söktürmek, yenilerin kurulmasını engellemek için neler yapabiliriz?
not: kiralık/satılık ev ararken, çocuklara yuva/okul bakarken baz istasyonlarına dikkat edin. gerçi bulup yerleştikten 1 gün sonra dibinizde bi baz istasyonu bitmeyeceğinin garantisini kim veriyor ki? sağlık olmadıktan sonra gerisinin ne önemi var? deliricem ben bu gidişle.
10 comments:
bu konu benim de tüylerimi diken diken ediyor yasemin. gerçi geçenlerde telekom şirketlerinde çalışan teknik bir arkadaşımız fenerbahçe parkındaki istasyondan bahsederken elindeki telefonu gösterip "şunun verdiği zarardan daha fazla değil, asıl telefondan uzak durun" dedi ama insanlara bunun dayatılmasına, belki cep telefonunu bile hayatına sokmak istemeyen birinin evinin çatısına bunların dikilmesine çok çok kızıyorum. neden para dendiğinde akan sular hep duruyor da sağlık, sorumluluk denince ancak sırayı beklemek gerekiyor bu memlekette (aslında bu dünyada)?
Sevgili Yasemin,önce apartman,sonra sokak olarak birleşebilirsiniz.Eğer evde aletlerle ilgili değişiklikler varsa,o bölgede hastalıklarda artış varsa ki bunu anketle çözebilirsin,hemen bilirkişi talep edip evdeki ve bölgedki radyasyonu ölçtürüyorsun.Çıkan sonuçla sökülüyor.Bunu bıkmadan devamlı yapmak gerekiyor.Ciddi tehlike oluşturmaya başladı...
Sevgiler,
Ayşen
heryanımız tehlikelerle dolu ama bu baz istasyonları en beteri heleki okulların ynına kurulması çok tehlikeli ben birkeresinde esenyurttan geçerken okulun dibinde vardı ve çok şaşırmıştım ama de nasıl olsa kurmuşlar ne yapılabilinirki diye düşünüyordum esnaflar gibi
ama bilir kişi tarafından yapılan ölçümlerle çıkartılabilindiğini bilmiyordum gerçi parayla herşeyin çözüldüğünü görmüyor deiliz bilir kişi yok burda radyasyon filan derse ne olacak olmayacak işmi acaba
jasmingreentea, acaba sahiden öyle mi? keşke öyle olsa... gerçi cep tel.ler... ya neresinden tutsam elimde kalıyor. kafam karışık. konu ile ilg. daha fazla bilgiye ihtiyacim var, bugünlerde öğrenmeye çalışıyorum. yazarım yine.
çok teşekkürler ayşen, radyasyon ölçtürmeyi deneyebiliriz. hiç bilmiyordum bunu.
ayliz, fotodaki baz istasyonunun 30-40 metre ilerisinde de bir anaokulu var. bilirkişi konusunda ise evet, her şey mümkün; bilirkişilerden her zaman güvenilir raporlar çıkmadığını biliyoruz sonuçta.
cep telefonuyla konusmak ve sarj edilen cihazlar daha zararlı diye biliyorum.
en başta da wireless modem...
Yasemin ellerine sağlık canım..beni de haberdar ettin ya nasıl da kamufle olmuştu ağacın dibinde..
Bir çok insan baz istasyonlarının zararlarından bihaber ve 3G olsun yeni telefon modelleri olsun reklamlarla inanılmaz özendirilip tükettimi arttıkça artıyor. herkes ailesini ve çevresini bilinçlendirse.. hatta sivil toplum örgütleri posta kutularına el ilanları dağıtsa.. yine bu işin de çözümü eğitimden geçiyor
"bölgedeki hastalıklarda artış" ca nın ortaya çıkması için 5-10 yıl gerekiyor.onun da nedeni budur diyebilen çıkmadı.hastalıkla birşey ispatalanabileceğini sanmıyorum ama radyasyon ölçümü ile olabilir.
en azından radyasyonun mutasyona neden olduğu bilimsel kanıtlı bir gerçek.eskiden cep telefonlarının özellikleri arasında radyasyon bilgisi (SAR) de olurdu, ilk telefonumu alırken piyasadaki bu özelliğe tek tek bakmıştım.10 yıl kullandım, bozuldu, yenisini almaya çalışırken yine bu özelliğe bakayım dedim, artık bu bilgiden eser yok.ama diğer her türlü lüzümsuz bilgi mevcut.
kimsenin söyleyemediği gerçek şu: cep telefonu sağlığa zararlı.ama sektör büyük sermaye büyük.
'Tehlikeli Oyuncak' - Selim Şeker
Kitabını tavsiye ederim.
sevgiler
kulpsuz
kulpsuz merhaba,
bizim semtteki baz istasyonlarina rastlamadan kısa bir süre önce aynı yazarın "cep tehlikesi" diye bir kitabını almıştım. henüz başlamadım, bu hafta okuyacağım. bahsettiğin kitaba da bakacağım. çok teşekkürler.
bizim Goztepe'deki apartmanimiza da koymuslardi bir tane (hem de oldu bittiye getirerek)... 1-2 hane karsi cikmistik, ama yine de kaldirtamamistik...
ayşe, baz istasyonu takıldıktan sonra çıkarttırması cidden zor. takılmadan engel olabilmek lazım ama adamlar gece 3-4 civarı gelip yangından mal kaçırır gibi takıyorlarmış. konuştuğum sakinlerden duyduğum bu. şimdi radyasyon ölçtürmeyi deneyeceğiz, imza toplayacağız, dilekçe vereceğiz... ölme eşşeğim ölme. uzun sürecek ama üstteki postlardan birine haberini ekledim, mücadeleyi kazanan da var.
Post a Comment