neyse, elimizdeki kitapları iade etmek için bugün kütüphaneye tekrar gittim. değiş tokuşu yapmış tam çıkıyordum ki sehpanın üzerinde günlük gazeteleri gördüm. tenhaydı kütüphane, rahat koltuklar bomboştu, epeydir gazete okuduğum yoktu, güneşin vurduğu koltuklardan birine oturup gazetelere baktım. tam da kendini anlatmaktan kimseyi dinlemeye fırsat bulamayan birinin bombardımanından yeni kurtulmuşken rastladığım bir yazı günümü aydınlattı. (tamamını okumak isterseniz alıntıyı tıklayın)
Tuesday, January 5, 2010
dün akşamüstü cem'le kütüphane kapısını yumruklayıp durduk ama açan olmadı. meğer pzt. kütüphane kapalıymış, onu da akşam arayan şadan'dan öğrendim yoksa görevlilere kütüphaneyi erkenden kapattıkları için saydırıp duruyordum. aslında biliyordum ama unutmuşum, bu tür şeylerin aklımdan uçup gitmesi an meselesi.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
2 comments:
begendim, bu son paragrafi guzel olmus yazinin,,
bugün 2. kere okudum sayende yazıyı:) ayça şen bi süredir daha bi sallamasyon yazıyordu ama bugün iyi yazmış hakkat!geldiniz diye anlıyorum, görüşek...
Post a Comment