bu hafta itibarıyla farkettim ki rüya artık resimli, aşağıdaki türden kitapları baştan sona dinleyip takip edebiliyor. kendisi 2 yaş 3 aylık, bugüne kadar genellikle yere oturur kitapların resimlerine bakar, evde diğer çocuk kitaplarına göre daha az sayıda bulunan kalın sayfalı kitapları karıştırırdı.
cem'e de okumaya bu yaşlarda başlamış olmalıyım. henüz hikayeyi dinleyecek sabrı olmayan, hikayeyi takip edemeyen çocuğa kitap okumaya çalışmak onu sıkmaktan başka işe yaramaz. bırakın kitabı kendisi karıştırsın ya da en fazla resimlere beraber bakın. soru-cevap yapacaksanız, soruları o sorsun, siz fazla soru sormamaya çalışın.
rüya'ya kitap okuyabileceğim ortaya çıkınca, cem'in tepedeki dolaba kaldırdığım eski kitaplarını aşağı indirdim. cem'in kitaplığı şimdi okuduğu kitaplarla dolu olduğu için rüya için indirdiğim eski kitaplar ortada kaldı. rüya'nın odasında kitap kapaklarını sergilemek için kullandığımız bir kitaplığı var ama bu kitaplık epey yer kaplamasına rağmen sergileyebildiği kitap sayısı sınırlı. indirdiğim kitaplar ortada kalınca ben de şimdilik hepsini üstüste dizip odadaki şifoniyerin üzerine koydum. zamanla aralarından rüya'nın sevdiklerini de anlatırım.
bugün bahsedeceğim üç kitap da tesadüf eseri kırçiçeği yayınları'ndan. söz konusu yayınevinin kitaplarını beğeniyorum, yıllar evvel cem'e aldığımız elmer ile tanışmıştık kendileriyle.
günlük kitapçı turlarımızdan birinde gözüme çarpan, çocuklar kitaplara bakarken ayak üstü okuyup almadığım bir kitap. resimleri de, hikaye de, çeviri de güzel. rüya'ya hediye almak isteyenlere duyurulur.
bu kitabın baykuş çizimlerine bayıldım, özellikle de gözlerine. üç baykuş kardeşin isimleri can, sedef ve bulut. rüya'nın adını sedef koysak mı diye çok düşünmüştük, cem için de can ve bulut aklımızdan geçen isimlerdi. bunu da aynı gün kitapçıda okudum ve almadım.
bu, üç kitap arasında en sevdiğim. çıktığı günlerde almıştım. kendini herkesten farklı hissetmiş olanlara ithaf edilmiş. harika çizimleri bir tarafa, bu yönüyle bile herkese hitap edebilecek bir kitap. herkes bazen kendini herkesten farklı hisseder ama kimileri, oliver ve benim gibi yalnızlığı, tek başına vakit geçirmeyi diğerlerinden daha çok sever. bu kitabı keşke çocukken okumuş olsaydım belki o zamanlar kendimi o kadar kötü ve weirdo hissetmezdim.
oliver, kitapları, oyuncakları ve piyanosuyla kendi dünyasında mutlu bir çocuk. kalabalığı, doğumgünlerini, toplu halde oynanan oyunları ve şamatayı sevmiyor. bir gün kendi kendine tenis oynarken topu uzaklara yuvarlanıyor ve hayatı değişiyor. oliver, olivia ile tanışıyor. olivia da oliver gibi, ikisi arkadaş oluyorlar.
*
blogdan kitaplarla ilgili birkaç post:
12 comments:
yasemin, sen ne zaman kitap tanıtsan bu benim bütçemde bir kara delik açıyor :) allahtan bu sefer 3 taneden ikisi bizim kitaplıkta da var. ama bak işte, o baykuşlara kesin bir bakmam lazım.
özden, ben cem'e, rüya'dan biraz daha büyükken, kitapçılarda okurdum sevdiğim ve bizde olmayan kitapları. gerçi sonra dayanamayıp hepsini aldım o okuduklarımın. cimcime ve adsız serisi mesela ama o seriler çok iyiydi gerçekten. ya da nohut oda bakla sofa. allahtan rüya doğdu da, kitaplara yaptığım yatırım tek çocuk için yapılmış olmadı :p şimdi rüya'ya cem ile kıyasladığımda hiç ama hiç kitap almıyorum. zaten hacet yok!
şu anda cem'e durmadan kitap alıyorum, okul kütüphanesine rağmen ki aldıklarımın bazıları rüya'ya hiç yaramayacak çünkü bu yaşta kız-erkek kitapları bazen ayrışabiliyor. hepsi değilse de okuduklarının bir kısmı kızlara hitap etmiyor. neyse.
bugün idefix indirimi son günü müymüş, yine aldırdı bir şeyler. ona bir sürü, kendime sadece vefa zat'ın adabıyla rakı ve çilingir sofrası kitabını aldım :)
dersu'nun gerçekten çok zengin bir kütüphanesi var. hiç durmadan kitap alıyorum. çünkü dersu gerçekten kitapları çok seviyor. bir oturuşta 5-6 kitabı okuyabiliyoruz, uzun resimsiz çocuk romanlarını-öykülerini bile dinliyor. ben de çocuk kitaplarına bayılıyorum. biraz da kendim için alıyorum :) bizim ikinci olur mu bilmem, zor gözüküyor. ama kitaplarımızla ileride bir kütüphane kurmayı hayal ediyorum. o yüzden kitap alırken sadece kendi kızım için değil başka çocuklar için de alıyorum gibi geliyor. şu an tek derdim kitaplar dolup taşıyor. üstelik kitaplığı ben düzeltiyorum 5 dakika içinde dersu yine hepsini alaşağı ediyor. kutulara koymaya da gönlüm razı gelmiyor. piyangodan falan para çıksa da kitaplar için ev alsak, hem onlar hem biz aynı yerde, ev dar gelmeye başladı :)
cem'in "erkek kitapları" için sana çözüm önerim: bir oğlan daha doğur :)
şimdi gidip şu rakı sofrası'na bir bakayım...
özden, ben rüya'nın okumayacağını düşündüğüm erkek kitaplarını dağıtmaya başladım bile :) gerçi belki de okumak isteyecek işte o zaman çok fena olur. elbise, etek giymez, toka takmaz, süslü şeyleri istemez bir kız şimdilik. yer açılsın diye veriyorum okunanları. bir de ben de beğenmiyorum çoğunu onların ama cem seviyor. almam dediğim tek seri zeytin limon, demişimdir :)
o değil de, 3. çocuğu düşünmenin en kötü zamanı rüya'nın bu yaşı. 2'yi bile nasıl yapmışım dedirtiyor insana veya benim çocuklar bu yaşa gelince bi haller oluyor. şimdi 1-2 sene darboğazdayım. 3 deyince bir sarsıldım o yüzden ama sonra düşündüm tabii :) yine de benim 3 çocuğum olacaksa 2'si kız olmalı özden. ben kitapları dağıtmaya razıyım, rüya'nınkileri okusun yeni gelen artık :D
yasmin, biz rüya'ya kitap ayırdık bu haftasonu defne ile:)
füsun, bu postu yazarken aklımdan geçti valla, füsun'a bir sorayım bize verecekleri kitap vardır onların diye. gözüm doymuyor, çok sevindim bak şindi :)
Ooo, yine bayıldığım post'larından. Baykuşlu kitabın İngilizcesini okumuştum da, şimdi o ilk baştakine taktım. Bulup alayım onu. :)
müge, dün rüya'nın odasını toplarken şu kitap gözüme çarptı, bunu müge'ye göstermem lazım dedim:
http://www.amazon.com/Then-Its-Spring-Julie-Fogliano/dp/1596436247
galatasaray'daki homer'in vitrininde görüp almıştım. en nadide parçalarımdan biri. çocukların eline vermedim bile, 1 yıl oldu alalı.
Aaa, çok güzelmiş. Videoyu izledim; hayvanların beklerkenki hali çok tatlı. :)
videoyu görmemiştim müge, süpermiş. bayıldım ya :) rüya'yla izledik 3 defa.
baykuşlar çok şeker.. bizimkiler çok sevior onu. pek duygusallaşıyorlar hatta okurken, küçük bazen gözyaşlarını tutamıyor. al onu sen rüya'ya. "en güçlü kim" güzel bir kitap ama döne döne okumadılar. oliver'ı da kaç kere evirdim çevirdim, elim gitmedi almaya.
ben küçükken şu an bizdeki çocuk kitaplarının dörtte birini okuyabilseydim, bambaşka biri olurdum herhalde. bazen çocuk kitaplarının güzelliğine hayran oluyorum, ben bu kadar güzel kitaplar hatırlamıyorum çocukluğumdan, yine de bayıla bayıla okurdum.
en güçlü kim'i aldım jasmingreentea. olacağı buydu zaten :) cem'in okuduklarını da ilerde rüya okur diye indirdiğim resimli kitapların yerine kaldırdım, bir kısmını da verilecek olarak ayırdım. raflarda yer açıldı biraz. gerçekten almamam lazım. geçen sene taşınırken yaşadıklarımı ve evden kolilerle gönderdiklerimi hatırlıyorum da korkuyorum, yeniden taşınmak gerekse arkama bakmadan kaçarım bu evden.
evet canım, yoktu nerde o zaman böyle kitaplar? ama olanlara ben de bayılırdım. bir de azdı benim kitabım, hiç de sıkılmazdım aynı kitaplara bakmaktan.
Post a Comment