Wednesday, April 17, 2013

ben prenses değilim

rüya'yla birlikte cem'i almış okuldan çıkarken cem'in arkadaşlarından birinin annesiyle karşılaştık. arkadaşın annesi rüya'yı görünce ona doğru eğilip "prenses!" diye seslendi. 

rüya: BEN PRENSES DEĞİLİM!

gerçekten de değil. abiden kalma gri eşofman altı (giymeyi kabul ettiği az sayıda parçadan biri*), anne kesimi kısacık saçlar, sarı yağmurluk ve elindeki kocaman peluş atıyla o anda prensese değil prense daha çok benziyordu. kahverengi atlı prens.

arkadaşın annesi: nesin peki?
rüya: PRENSES DEĞİLİM!
kapıdaki güvenlik görevlisi: barbie bebek
iç sesim: obaaa, ne yapıyorsunuz yahu. kriz çıkartacaksınız şimdi. patlarsa yanarız.
dış sesim (rüya'ya duyurmamaya çalışarak): yok yok, barbie de değil, demeyin öyle, duymasın, kızacak şimdi. etek, elbise falan da giymez. o yüzden... yani... kızıyor işte.
arkadaşın annesi: peki ne diyelim biz sana?
yaklaşan tehlikeyi sezen cem: rüya. rüya deyin.
rüya: üya.

*

* aaahhh ahh... giyilmeyen elbiseler, bolerolar, etekler, bahçıvan pantolonlar (halbuki ne kadar yakışır çocuklara, cem'e çok giydirirdim) rengarenk skinny kadifeler, taytlar... hangi birini sayayım? neyse ki, hepsi de arkadaşlardan küçülüp de gelen şeyler. bir heves seçip aldığım birkaç parçayı giymediğini gördükten beridir kıyafet işini hiç riske atmıyorum. cem'den ve arkadaşlarımın kızlarından kalanlar arasından beğendiğini giyiyor; yani sadece eşofman altlarını ve tişörtleri. yalnız rahatlığına güvenip iki şalvar almıştım memleketteki şalvarcıdan, biri adana, diğeri konya style, onlara da hayır demiyor. armut dibine düşmüş. yok yok, olmuyor, rahat edemiyor, istemiyor. kandırıp giydirsem bile 1 dakika sonra çıkarttırıyor a dostlar.

diğer yandan fincan takımlarıdır, çay partileridir, atına ve kedilerine (artık iki tane!) anneliktir, danstır, baledir, şarkı söylemektir, bunlara meraklı. bale okuluna gitmek için büyümeyi bekliyor. "sen başbalerinsin" deyince bir havalara giriyor. tütü giyecek misin, diye soruyorum, biraz tereddütle de olsa "giyerim" diyor. giyecekmiş, göreceğiz.

13 comments:

asliberry said...

Tam benim kalemim var ya ısırırım ben onu.

sonra ayarlarız said...

balede sebaat etmez gibi geldi ya neyse hayırlısı:)sevgiler

BALLI LOKMAM said...

Başbalerine sevgiler:))))

özden said...

3-3.5 yaşı görelim ya da kreşe başlayınca.bugün mesela dersu arkadaşı dün kolye takmış diye kolye, bilezik, saç bandı ne bulduysa taktı gitti:)

xeyno said...

son uc senedir unisex cocuk yetistireyim, pembede, kirmizida, morda giysin diye cabalayim ve butun renkler herkesindir diyip durayim hatta babasina hep rengarenk seyler aliyorum fakat anaokulunda ogrenilmis ki pembe kizlar icin, erkekler siyah giyer (boyk)

füs said...

hah ha haa, defne de gıcık olurdu "prenses" diyenlere, hala da düzeltir insanları kendisine öyle dendiğinde...
giymiyor mu rüya, defne'nin janjanlı kıyafetlerini;)

Aslısın said...

Hahaaa yavrucuk ya:) Cem de abi olmus da ortam kurtariyor. Canim benim.

Anonymous said...

İkinci kediyle de tanışalım. :D

Secil Y. said...

Bu armutcuklar hep dibine düşse keşke :) Anaokulunun ilk yılı sadece bir kez pantolon giyen ,okula bıraktığım kar ve yağmur pantolonlarını bahçeye çıkarken giyinmemek için olmadık yerlere saklayan takıntılı bir yavrunun annesi olarak ne kadar özendim size.Barbie konusunaysa hiç girmeyeyim :))Sevgiler...

Girno said...

Rüya çok tatlı Yasemin'cim :) Bayıldım maceralarını okumaya, nicedir okumamıştım. Benim Lorin kızıma çok benziyor üstelik, kedi ve kitap sever halleri :) Tek fark kızım tül eteklere bayılıyor, Ada hiç sevmezdi bak, onun aksine Lorin seviyor. Şükür ki ikisi de barbie neyin gibi bebekelere kıllar :) Bu arada ben de bir süredir yazıyorum, ama blogumun adresi değişti. anneceyansimalar oldu :) sevgiler...

elif said...

ya bu kiz tam benlik, lale'yle takas etsek olmaz mi?
-etek-elbise krizleri 2 yas civari basladi, artik kisin 0 derecede tutturmamayi ogrendi ama arada iflahimiz tukendi
-haftada bir ona ne zaman topuklu ayakkabi alacagimi soruyor
-ayda bir ne zaman ruj surmeye baslayabilecegini soruyor
-10 degisik renkte ojesi var, incik boncuguna girmiyorum
-arkadaslarinin hemen hicbiri (1 tane oglan cocugu haric) barbiyle oynamayi sevmedigi halde 10 tane filan barbisi var
-butun evcilik oyunlarinda bi noktada hamile anne oluyor
olur mu bu is?

yasemin said...

Elif ben Lale'yi karşılıksız verirsen alırım daha önce de söylemiştim. Takas olmaz. Ama bir kızım daha olmasını, o kızın da Lale olmasını çok isterim. Ruya'ya bir kız kardeş lazım zaten bana da iki kız evlat.

Kokoş kızların nesi var ki,sorun ne yani? Benimki değil ama olsaydı ondan daha fazla abartır onunla yarışırım süs konusunda yani onu süslemeyi diyorum, öyle mutlu oluyorsa bence hiç sakıncası yok. Ayrıca Lale sade bir kokoş kokoşsa bile. oyunları da aynı benimkiler gibiymiş. Çok seviyorum onu.

elif said...

iste ben de lale'ye bakinca, belki yasemin de boyleydi diye dusunup mutlu oluyorum zaten.