banyodan sonra cem'in saçını kesiyordum. geçen yaz tatile gitmeden önce yaşadığımız kuaför faciasında kendisini ortaçağ filozoflarına benzettiklerinden beri (bkz. şekil 1) arada yarattığım bazı yamukluklara rağmen saçını ben kesiyorum. düzeltiyorum diyelim. çünkü hayli uzun bir saça sahip kendisi, benimkinden uzundur herhalde.
javier'in saçının epey kısa kahküllüsünü düşünün.
cem: oynanır.
y: üff
...
y: hoff ya bırak şu balonu allah aşkına. şimdi berberde olsan balonla mı oynayacaktın?
cem: berberde balon olmaz ki
y: olsaydı oynar mıydın?
cem: oynamazdım, ayıp olurdu.
y: tabii berbere ayıp olur ama annelere olmaz değil mi?
c: burda o kadar çok insan yok. hem ben sana güveniyorum.
y: hiiii... ayyy... o yüzden değil mi? canım oğlum benim, bak bunu hiç düşünmemiştim. yazayım da unutmayım, siz büyüyüp evden gittikten sonra okuyup ağlarım artık.
*
çocukların en azgın versiyonu, biraz da bu yüzden annelerinin yanındaykenki halleri. biliyoruz ama unutuyoruz.
1 comment:
Thanks ggreat blog
Post a Comment