Tuesday, May 28, 2013

öyleyse

"
...
- Yeni doğan ve doğacak çocuklarımız için de 2071’i bir hedef tarih olarak ilan ettik. 2053 yılını da gençlerimiz çocuklarımız için bir hedef tarih olarak ilan ettik. Geçmişten günümüze birçok fikir akımı insanı değişik şekillerde nitelendirmiştir. Kimileri haşa insanı düşünen bir insan olarak nitelendirmiştir. Kimleri düşünceden kimileri tüketiciden ibaret görmüşlerdir.
Kimi düşünceler insanı sadece akıl olarak görmüşlerdir. Bizlerin muhafazakar demokrat bir parti olarak insana bakışımız son derece nettir. Bizim için insan Allah’ın yeryüzündeki halifesidir. Yaratılmışların en şereflisidir. Bizim için insan aklı ruhu fıtratıyla bir bütündür. Biz insanı asla maddi ihtiyaçları olan bir canlı olarak göremeyiz. Biz insana maddi ihtiyaçları kadar manevi ihtiyaçları da sunmak bunları tesis edecek özgür atmosferi oluşturmakla da mükellefiz."


*

Bizim için insan Allah’ın yeryüzündeki halifesidir. Yaratılmışların en şereflisidir. Bizim için insan aklı ruhu fıtratıyla bir bütündür. Biz insana maddi ihtiyaçları kadar manevi ihtiyaçları da sunmak, bunları tesis edecek özgür atmosferi oluşturmakla da mükellefiz.


emin misiniz?

öyleyse;

insanlara biber gazı sıkmayı bırakın
şehirde yaşayanların söz hakkını ellerinden almaya kalkışmayın
herkes uyurken ağaçları kesmeyin
parkları yok etmeyin
sinemayı yıkmayın
3. köprüyü yapmayın
iskeleyi, garı otellere vermeyin
şehrin hafızasını silmeyin

daha fazla avmye değil daha fazla ağaca ihtiyacımız var.
şehirde yaşayanların şehrin üzerinde söz hakkı var.

7 comments:

asliberry said...

Bir de içkiyi yasaklamasınlar, çünkü benim tüm bu olanlara içmeden dayanabilmem çok zor.

yasemin said...

evde içeceksin aslı! bak, alın götürün, evinizde için demiş.

yasemin said...

http://cemuyurken.blogspot.com/2013/01/icmek-lazm.html

özden said...

dün gazetede beşiktaş iskelesinin bir otele satıldığını okuduğumda gezi parkı için duyduğum üzüntü anlamsız kaldı. beşiktaş iskelesi nasıl satılır? nasıl???

allahın yeryüzündeki halifesi, yaratılmışların en şereflisi diyenler mi insanı tüketici olarak görmüyor? peki nasıl oluyorda sahip olduğumuz her şey paraya-pula bağımlı hale getiriliyor? paran varsa git beşiktaş iskelesini kullan otele gitmek için, paran varsa git istediğin avm'ye. artık senin için anlamı olan hangi eski istanbul binasının yerine dikilmişse, onunla hasretini gider, paran varsa al bir tane orman manzaralı siteden ev, paran varsa özel hastane var, özel okul var...var yani. sen paradan haber ver.

allahın yeryüzündeki halifesi, yaratılmışların en şereflisi ama kafasız. o kadar kafasız ki yaşamak için havaya, suya, toprağa, diğer canlılara ihtiyacı olduğunun farkında değil. önemli değil zaten. iman ve itaat için kafa gerekmiyor.

yasemin said...

böyle yaşarım sanıyoruz. damı yeşillendirilmiş lüks rezidanstan boğaza bakarak falan. çocuklar bizim yaşımıza geldiklerinden musluktan su akacak mı? bizim gibi duş alabilecekler mi? yaşadığımız yerde ağaçlardan toplayıp yiyebileceğimiz meyveler şimdi ta nerelerden geliyor. ilaçlı, zararlı şeyler çoğu.

bugün 3. köprünün temelleri atılacaktı. oradaki ağaçların da kesildiğini duyuyordum. kelleşecek hep oralar ama kalkınacak (!) tabiy ki; aynı 2. köprü anadolu ve avrupa ayaklarının çevresi gibi bir zamanın ücrası daha doğrusu istanbul'un yeşili olan yerleri şindi ağaoğlu'dur, ingilizce afili isimlisidir, vs.dir gorumalı gorumalı sitteler yapılacak. artık sittesiz kimse kalmayacak! aman güvenlikli olsun, duvarları yüksek olsun.

ekümenopolis'i yeniden öneririm. dvdsi de çıktı hazır.

http://cemuyurken.blogspot.com/2012/05/istanbul-iki-sergi-bir-muze-ve-bir-film.html

elif said...

otisabi'nin guzel baslayan, sonlara dogru biraz aceleye gelmis bi analizi var sozlukte bu konusmayla ilgili. ben de orda gordum.
bastan asagi les bir metin. ben bunun metin yazari filan olsam kendimi keserim.
bana anlamli gelen tek bir sey oldu bu konusmadan. daha dogrusu soylemeye calistigini dusundugum bir sey oldu, o da aydinlanmanin reddi. bu da aslinda bireyselligin ruhuna el fatiha demek oluyor. herhalde onlar buna ummetcilik filan diyorlar, o kavramlara hakim degilim.

yasemin said...

bunun metin yazarı sen olsan... güldürme beni.
otis'in linkini verseydin.