Tuesday, November 5, 2013

ben hoş karşılıyorum. o zaman bana hayırlı olsun.

*

sorunun "hayır, hoş karşılamam"dan başka cevabı olabileceğine ihtimal verilmiyor besbelli ama evet, öğrenciyken kendim için uygun buldum, şimdi kızım için de, oğlum için de "böyle bir şeyi" hoş karşılarım. (oğlumuzu sormamış gerçi). oldu o zaman, hayırlı olsun bize. kime ne? herkesin hayrı kendine. benim hayatım, benim evim. yasal düzenleme yapılacak konu yok ortada. 

yetmedi mi artık bu komik açıklamalar? hamile hamile sokakta gezmek ayıptır, toplu taşımada kızlar erkeklerin kucağında oturuyor, hemen ardından yine aynı soru "siz kızınızı öyle görmek ister misiniz?" kızlara erkeklere karşı koruma kalkanı. kızların erkeklerden korunması, bunu da hükümetin yapması gerekiyor yanlış anlamadıysam.

nereye gidiyoruz sorması ayıp? kız yurtlarıyla erkek yurtları zaten ayrı. sorun aynı kampüste yer almalarıymış gibi görünüyor. aslında kızlarla erkeklerin aynı sınıfta veya aynı işyerinde olmaları da uygun kaçmaz değil mi? bir sonraki adım, kızlarla erkekler aynı sınıfta olamazlar, olsun. siz kızınızı bir erkekle aynı sınıfta görmek ister misiniz?



*

durumdan acilen vazife çıkaran apartman sakini

*

bu sabah radyoda duydum yine soruyor: kimileri neden rahatsız oluyor bundan? 
ah o ahlaksız "kimileri"! eskisi gibi rahat rahat ahlaksızlık yapamayacaklar diye rahatsız oluyorlardır, neden olacak? anneler, babalar devlet nerede diye feryat ediyormuş, o kadar komik ki. feryat figan: nerede bu devlet! devlet önce kaybettiği evlatları bulsun. anne babaların feryatlarına o kadar duyarlıysa, gaipten gelen, olmayan feryatlar yerine, cumartesi annelerinin sahici sesini duysun.


*
...
Bu çapraşık konuda güncel siyasi tartışmanın tahrik edici kısırlığına kapılmadan, gençlerin cinsel hayatı ve kadın erkek eşitliği üzerinde söyleyecek sözlerimiz olmalı. ... tık

14 comments:

özden said...

hatta kızım kızlı erkekli bir yurtta ya da evde kalsın isterim. gittim kaldım öyle yurtlarda iki farklı ülkede. nasıl tatlı bir şey anlatamam :) o bakımdan kesinlikle benim kızım da öyle "ahlaksız" ortamlarda olmalı, canı isterse istediğin erkeğin kucağına da oturabilir. sorun yok. bana da hayırlı olsun diyeceğim ama böyle giderse sanırım çocukları memleketten yollamamız gerekecek. kızımın benim sahip olduğumdan daha özgür bir hayatı olması gerekmez mi, tarih böyle işlemez mi, benim gerime düşmesi haksızlık olmaz mı?

özden said...

bizim üniversitedeki evimize erkek arkadaşlarımız çok sık gelirdi. başbakanın asla sahip olmadığı, olamayacağı bir şey var benim kişisel tarihimde. onun zannettiği gibi şeyler değil (ki öylesi de olur, ne var yani). üzülüyorum o insanlar için. hakikaten.

yasemin said...

ahlak bekçiliği. gerekiyorsa biz yaparız. nasıl da emin kendi doğrusunun tek doğru olduğundan. senin doğrun sana.

fasulyeden haberler said...

hep guzel gorseller kullanirdiniz yazilarinizda. su fotografi kaldirsaniz sayfadan, bakamiyorum, sinirleniyorum adamin yuzunu gordukce.... :-)

yasemin said...

tek adamın (tek) doğrusunu dayatmaya çalışırkenki yüzü ama o :) bir de sormuş: kimileri neden rahatsız oluyor bundan? ah o ahlaksız "kimileri"! eskisi gibi rahat rahat ahlaksızlık yapamayacaklar diye rahatsız oluyorlardır onlar beyim. anneler babalar devlet nerede diye feryat ediyormuş, o kadar komik ki. yazmayım diyorum duramıyorum. nerde bu devlet! devlet kaybettiği evlatları bulsun önce. anne babaların feryatlarına o kadar duyarlıysa, gaipten gelen, olmayan feryatlar yerine cumartesi annelerinin sahici sesini duysun.

özden said...

artık gazeteciler de soru soramıyor. yasal dayanağı? diye soran bile korka korka sormuştur. normalde o basın toplantısındaki bir muhabirin adamı alaşağı etmesi, bizde bir tabir vardır, ayıp kaçar şimdi buraya yazsam o hale getirmesi gerekir. çünkü düşün karşındaki başbakan sana böyle komik, acaip, nereden tutsan elde kalacak şeylerle gelmiş, atmaz mısın o golü? ama kimsenin sesi çıkamıyor, soru soramıyor.

polente said...

Bence her ailenin ya kız ya da erkek çocuğu olsun ne ölee aynı evde hem kız hem erkek kardeş, arkadaşları falan gelir mazallah. Bizim çocuklarda senin kız için tehlike arz edebilir yakında, benimki zaten sabıkalı hatırlarsan bizim evden

yasemin said...

çok sıkıldım konudan. her abukluğa laf yetiştirmek oluyor böylesi de. arada dayanamıyorum, hiç lüzum yok aslında.

özden said...

yasemin, hakkaten konuşmaktan utanılacak şeyler. kızlı-erkekli falan derken ne kazıklar yiyoruz. keşke şunları konuşsak mesela, sayıştay denetim raporu diye 4-5 sayfa bilgi notu gönderiyor bütçe komisyonuna, mali denetim hak getire, sağlıkta reform diye diye sonlara yaklaşıyoruz, paran yoksa aman hasta olma, milli piyango özelleştirilince, kimler ihya olacak bakalım, süreç ne oldu süreç?

polente said...

doğru dıyorsun. akşam bu geyiği yaptıktan sonra devlete ait çocuk yuvalarında 7/14 yaş grubunun yuvalarının uzun süre önce kız ve erkek olarak ayrıldığını öğrenince ben de espri yapacak hal kalmadı zaten

Ayşe'nin Kozası said...

"size böyle bir şey olsa,ne yapardınız" diyerek aslında benim
biricik fikrimi soruyor,biricik fikrimi önemsediği için beni de olayın içine çekmek istiyor!
Diyarbakır da leoparı vuran çoban "siz olsaydınız ne yapardınız"diye sorması gibi,elinde ki tüfek bana doğru iken ben nasıl biricik fikrimi açık edebilirim...

füs said...

yasmin bu konuyla ilgili kaç gündür benim de kafam atık...ciddiye almayım diyorum ama olmuyor...hadi ben ciddiye almadım ama genel zihniyet? tv'de halka konuyla ilgili sorular sordular, çoğunluktan gene yalan dünya yanıtları...ben yapamıyorsam kimse yapmasın!

elif said...

benim bildigim bundan feryat edesi olan adam "devlet nerde" diye feryat etmez, silahi cekip kizini vurur. metin yazarini kovsun bu.

yasemin said...

varsa bile devletten mi yardım istenir o durumda? çocuk 18 yaşına gelmiş, çocuk değil zaten artık. anne baba olarak o zamana kadar nasıl bir ilişki kurduysa, o saatten sonra devlet zoruyla dediğini yaptıracak. harika bir kafa.