Meral Tamer, kitabında kanser tecrübesinin yanısıra, hayat öyküsüne de yer veriyor. Erken teşhisin hayat kurtardığı hikayeyi okuyunca yıllık rutin muayeneler konusunda ne kadar ihmalkar olduğum gerçeğiyle yüzleşmek durumunda kaldım ve 40'lı yaşların eşiğine gelmişken, rutin kontrollere (meme, rahim ağzı) bir an önce başlayıp düzenli olarak devam ettirmeye karar verdim. Ezbere işlerden kaçınabilmek için öncesinde araştırma, okuma işlerini halledip; mamografi nedir, her yıl yaptırılmalı mıdır, hangi yaş grupları için ne sıklıkta gereklidir, mamografiyi kimler yapabilir gibi hemen aklıma geliveren, düşündükçe çoğaltılabilecek soruların güvenilir cevaplarını bulduktan sonra tabii. Bunların yanısıra kanserin nedenleri konusundaki üstünkörü bilgimi derinleştirmeye başlamam da gerekiyor.
Kitapta, yazarın kızıyla ilişkisine değindiği bir bölümden alıntı yapmak isterdim ama girişte alıntı için yayınevinden yazılı izin almakla ilgili notu görünce vazgeçtim. Meral Tamer anneliğini ve kızından öğrendiklerini açıkyüreklilikle yazmış, o bölümleri birkaç defa dönüp okudum. Ayrıca yazarın kanser teşhisi sonrası hastalığına ve hayata yaklaşımının, herkes için özellikle de incir çekirdeğini doldurmayacak meseleler yüzünden karalar bağlamaya müsait bünyeler için son derece öğretici olduğunu düşünüyorum.
*
2 comments:
daha dün meme kanserinin stres ve kilo ile çok yakın ilişkisi olduğunu okudum. yasemin, okuduklarını paylaşsana...
hazırakonmakisteyen özden :)
özden, evet isterim ben de, yapabilirim umarım.
sevgiler
Post a Comment