Yaşlı Pettson ve kedisi Findus küçük bir çiftlikte yaşıyorlardı. Kümeslerinde birkaç tavuk, odunluklarında da istemedikleri kadar odun vardı. Gerek duydukları diğer şeyler, marangoz atölyesi olarak kullandıkları kulübede duruyordu. Öyle aman aman ziyaretçileri olmazdı. Pettson'un bundan pek şikayeti yoktu.
tilki avı bu cümlelerle başlıyor. münzevi, eksantrik, insanların bi garip bulduğu pettson ve maceraperest kedisi ile tanışmalısınız: sıcak, esprili, eğlenceli iki öykü ve bir sürü ayrıntıyla dolu harika resimler. ben okurken cem resimlere dalıyor, gördüklerini bana da gösteriyor; ne çok şey var görmediğim: pettson bisikletinin ön tekerleğini onarırken cingöz kedi findus arka tekerleği koşarak döndürüyor, pettson'la findus yemyeşil bahçelerinde gramafonda viyana valsleri çalarken nihayet yapabildikleri doğum günü pastasını yiyorlar ama findus'un minik fincanına başını gömmüş kahve içen bir kuş mu var orada? diğer sayfada pettson un ararken çırpılmış yumurtayla şekerin tadına bakan bir findus masanın üzerinde...
4 comments:
Yasemin,
Sen yazmadan once benim kesfettigim bir cocuk kitabi serisine denk geldim, mutlu oldum. Ama itiraf etmeliyim bize hediye gelmisti...
nihan ne zamandır bahsetmek istiyordum bu kitaplardan, seride 6 kitap daha varmış keşke onlar da çevrilse türkçe'ye.
yasemin,
ben de 1 yıl önce d&rdan dvdsini almıştım. kerem de sevdi ama ben daha çok sevdim.
figen
figen pettson'la findus'un dvdsi mi var? ismi ne ki, belki bulabilirim, iyi ki söyledin.
Post a Comment