* şu an okumakta olduğunuz kitap/kitaplar, kısaca konusuyla?
Teunis
The Idle Parent
bu kitabı ağustos'ta amsterdam'da görüp almış, orada başlayıp dönmeden yarılamıştım. şimdi hala elimin altında, arada açıp bir bölüm okuyorum. kısaca nasıl bahsedeyim konusundan? aylardır sol kolonda duruyor, tıklayıp daha fazla fikir edinin. idle parent yani ben :)
bu kitabı arkadaşımda gördüğüm zaman "nedir bu, raising a son, raising a daughter diye iki ayrı olay mı var? kalınca bir kitabın dediği kadar cinsiyet farkı gözetilir mi çocuğu büyütürken?" diye sordum. sorumu şaşkınlıkla karşılayan arkadaşım kitabı bana ödünç verdi. başladım bakalım nasıl bir olaymış raising a son.Raising A Son
* son aldığınız kitaplar?
son zamanlarda çok kitap aldım. bir aralar durumu pek de parlak olmayan kütüphanelere giderek ya da arkadaşlarla değiş tokuş yaparak kitap alımını durdurmaya çalışıyordum ve bu yöntem bir süreliğine baya da iyi yürümüştü ama bugünlerde kitapçıya girip eşelenince bir şeyler almadan duramıyorum. kitapçıdan eliboş çıkılamazmış gibi gereksiz bir durumdayım. bak, karıştır, otur, biraz oku sonra çık. yapamıyorum, illa ki alıp çıkıyorum. üstelik üşenmeyip tüyap'a da gittim yine ve bu yıl da idefiks'in sanal fuarına dadandım. bir de iyi cüceler'den aldığımız çocuk kitapları var. bi dur artık yasemin. huzurlarınızda kendime idefiks'i yasakliyorum + uzunca bir süre kitapçıların vitrinine bile bakmayacağıma söz veriyorum. oturup okuma zamanı. aldığım hızda okuyup bitirmek mümkün olsa.
ama en son aldığım kitaba bakmaya doyamıyorum, iyi ki almışım. almasam beynimi kemirip duracağı için yine gidip alacaktım yani benim bu kitabı almama ihtimalim yoktu. şu anda hemen yanımda sehpa görevi görüyor o derece elimin, dirseğimin, bilgisayarımın altında yani.
1001 children's books before you grow up
ne yiyeceğiz biz?
bu köşedeki adam
hrant dink'in yazılarından bir seçki.
türkiye'de milli eğitim ideolojisi
türkiye'de milli eğitim ideolojisi ve siyasal toplumsallaşma üzerindeki etkisi. oku da kahrolma!
"vazgeçmenin de katlanmanın da gücü neredeyse aynıdır."
sevim burak'ın mektupları.
" bu dünyayı izleyenlere bir halt yok... açıkgözler için hiçbir şey yazmayacağım. dünyalarını kaybetmişler için...
kendim için yazacağım. erken bunamışlara, hayalperestlere, çok acıklılara bu dünyadan gitmek üzere hazırlık yapanlara yazacağım. yalnız aklını kaybetmişlerle bu dünyayı paylaşacağım. aşktan aklını oynatanlara, şizofrenlere, aşırı romantiklere ve aşırı sadistlere. delilere yazacağım..."
arka kapaktan
"her şeyin eskisi gibi olabileceğini düşünürüz hep. ama bu doğru değildir. hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. hiçbir şey."
ilk aklıma gelen yazar ve kitapları herhangi bir sıralamaya tabii tutmadan yazıyorum, hepsine link vermek isterdim ama çok uzun süreceği için onu da yapamıyorum:
yenişehir'de bir öğle vakti başta olmak üzere sevgi soysal
nazım hikmet / şiirleri
orhan pamuk
gönülçelen - salinger
pıtırcık serisi
enid blyton gizli yediler ve afacan beşler serileri
ayşegül bale yapıyor
teunis
katherine mansfield
tezer özlü
.
.
... uzar gider.
tadzio'yu kapakta görmüşken visconti'nin aynı adlı filmini de (yaban, ilk 15'imde :) anmadan geçmeyim.
* son okuduğunuz kitaplar?
asla kimseyi öldürmedi benim babam - jean louis fournier
freud'a ne yaptık da çocuklarımız böyle oldu? - catherine matheline
* bitiremediğiniz kitaplar?
başladığım kitabı mutlaka bitirmek istediğim için bazen uzun zaman oyalandığım ve doğru dürüst bir sayfa bile okumadan günler geçirdiğim olur. hangi kitapları okuyamadım? öğrenciyken kara kitap'ı okuyamamıştım ama bunun kara kitap'ın iyi bir roman olmamasıyla değil doğrudan benimle ilgisi var; kitabı ben okuyamadım, okurken ben kitaptan koptum, ben dağıldım. insanların okuyamadıkları kitaplara kolayca kötü roman damgası basmaları pek modaydı bir zamanlar, bilmiyorum belki hala da öyledir. "okuyamıyorum" de, "cin ali'den sonra ağır geldi" de; bir kerecik de kendinle ilgili bir sebep söyle ama olur mu hiç öyle, amann, sakın kendimize toz kondurmayalım da... neyse, ne diyordum? kara kitap'ın 10. yıl özel baskısı'nı almıştım bi zamanlar, büyüyünce okuyacağım.
harry potterları okumaya heveslendim, ilk kitabın yarısından fazlasını oflaya puflaya okudum, sonra da devam edemedim. aslında başlarken biliyordum böyle olacağını, ben fantastik okuyamıyorum da, izleyemiyorum da.
sherry turkle - bilime sevdalanmak / akılda kalan nesneler
yaşar kemal - binbir çiçekli bahçe
ben de yazmak isterlerse;
:: yaban'ı: önceden önerdiği kitapları not etmiş, bazılarını da almıştım. bu detaylı kitap mimi sayesinde kitaplığına dalmak, yeni önerilerini almak istiyorum :)
:: füsun'u, kitaplığını, öğrenciliğimizden beri okuduklarımızdan konuşup durduğumuz ve evine girer girmez önce yeni neler aldığını tespit etmeye vakit ayırdığım için ezbere biliyorum ama epeydir yazmadığı bloguna bu bahaneyle döner ve kitaplarını bilmeyenlere anlatır diye,
mimlemek isterim.
24 comments:
merhaba,
ingilizce kitapları amazon gibi yurtdışı sitelerinden, veya yurtdışından mı alıyorsunuz? yoksa TR'de hangi kitapçılarda / web sitelerinde bulabilirim?
merhaba yeliz,
yurtdışından ve amazon'dan alıyorum. onun dışında istanbul'da pandora (online satışı da var), robinson crusoe, remzi kitabevi'nde ve şimdi iyi cüceler'de de ing. kitapları bulabiliyorum. bu kitapçılar isterseniz sipariş üzerine de istediğiniz kitabı getirtebiliyorlar.
püüü naptın yasemin ya, ben uzun süre önce koptum kitaplardan.. senin listene bakarken içim pır pır etti, keşke tr de olsam bir kitapçıdan çıkıp diğerine girsem diye hayal ettim. kitaplığım yine de kitap dolu ama blog okumaktan kitap okumaya fırsat kalmıyor. kütüphaneden aldığım kitaplar da Nederland voor Nieuwkomers (yeni gelenler için hollanda) gibi başlıklar taşıyor. Ya aslında kitapları ne çok severim, okumayı ne çok severim, güzel kitap karıştırmayı da, almayı da, üzerine konuşmayı da... söz vermeyeyim, aklıma koydum, yazabilirim belki. aslında bu mimin beni tekrar bir kitap okuru yapabilse ne güzel olurdu.
:-)
Bu kadar kitap arasından onu mu buldun diyeceksin ama, Ayşegül Bale Yapıyor benim için de çok özel bir kitaptır :) Hatta geçen gün Müge Vörçistırşayr'la konuşuyorduk, aynısını ona da söyledim, onunki "Ayşegül Hasta"ymış. Daha önce söylemiş miydim sana hatırlayamadım, Konserveden Çıkan Çocuk'u da pek beğenirim ben. Bak onun adını da tam hatırlayamadım şimdi, konserve çocuk da olabilir. Sanırım ginseng kullanmam lazım :)
Bu kadar kitap arasından onu mu buldun diyeceksin ama, Ayşegül Bale Yapıyor benim için de çok özel bir kitaptır :) Hatta geçen gün Müge Vörçistırşayr'la konuşuyorduk, aynısını ona da söyledim, onunki "Ayşegül Hasta"ymış. Daha önce söylemiş miydim sana hatırlayamadım, Konserveden Çıkan Çocuk'u da pek beğenirim ben. Bak onun adını da tam hatırlayamadım şimdi, konserve çocuk da olabilir. Sanırım ginseng kullanmam lazım :)
bahsettiğin kitabı buldum borsalino:
http://www.idefix.com/kitap/konrad-ya-da-konserve-kutusundan-cikan-cocuk-christine-nostlinger/tanim.asp?sid=IIVOM3VMOY3YZH00YTLY
konserve kutusundan çıkan çocukmuş. ginseng'e hacet yok henüz :) baskısı var günışığı kitaplığı'ndan. kadıköy'deki kütüphanede olması lazım, alıcam. başka çocuk kitabı var mı aklında kalan? yazarsan çok sevinirim.
ben ayşegül bale'yi sahaflarda bulup almıştım. zaten yeni ayşegüller arasında ne hasta var ne bale yapıyor var fakat internet sahaflarında baya bi eski ayşegül gördüm. alıcam hepsini. ki artık yavas yavas geciyor cem'den, kendim icin sırf.
bale bilmiyorum neden, hiç çıkmadı benim aklımdan. hep bir vesileyle gözümün önünde resimleri canlandı hayatım boyunca. 30 yıldır benimle yani işte 5 yaşındayken falan ilk okunduysa... yıllarca bale yapmak istedim, konservatuvar diye tepindim bilip bilmeden o kitap yüzünden ama en büyük yüzölçüme sahip ilimizde o yıllarda ne arardı bale neyim? hala da yoktur herhalde.
bu arada sende kıskanmak'ı görüp sevindirik olduğum ankete döndüm de unuttuğum bir şeyler var mı diye, sırça fanus'u mesela ödünç veremem kimseye. tekrar mı açıp okuycam? ama hayır orda durduğunu bilmem lazım. çok az sayıda film ve kitap için yaptığım bi şeydir bu.
arada gelip postun yanına yöresine bi şeyler iliştirmeye devam ediyorum. kitap kapağı, link, film önerisi vs. sonunda linksiz kitap kalmayacak heralde.
yaban'cım sana da bi not var, gördün mü? listeyi parça pinçik söyleye söyleye piç ettim farkındayım :p
yasemin,
bi ortak kitabımız daha oldu müjde : hayvan,sebze, mucize! malum idefix kampanyasından :)
bi de diycem ki, daha sık kitap yazsan keşke.
şadan selam,
bir şey de yazmadım ya, liste yayınladım daha ziyade ama doğru, bu listelerden daha sık yayınlarsam bendeki kitaplardan almazsın :-)
bugün kütüphaneye gittik bu arada. felaket henry'den 1 ve günışığı kitaplığından mini diye bi seriden 2 kitap aldık. birini bu akşam okuduk. sevdik, tavsiye edebilirim. bi dahaki sefere de sizin sevdiğiniz diziden bi kitap alıcaz, iletişim'in vardı ya aslanlı, filli falan.
görüşürüz.
evet jeremy james'ler , çok çok iyi gerçekten. okuyana da keyifli oluyor.
biliyo musun bugünlerde her akşam felaket henry'nin bi öyküsünü okuyoruz biz de. ali abisinin verdiği bi grup felaket henry'ye ekler yapıyoruz, şimdiki favorisi f.henry'ler.
mini serisinden 2 tane almışım vakti zamanında, o kadar sarmamıştı, şimdi belki daha hoşuna gider.
okumayı sökmeye başladı ya, kendi başına seri okuyamasa da başlıkları falan okuyor, hoşuna(ve tabi hoşuma) gidiyor. sanki kitaplara daha farklı bakıyor artık:)
evet miniler biraz daha kızlar için sanki bizimkilere f. henry kadar hitap etmiyor ama biz yılbaşı hediyelerini okuduk dün, güzeldi, sevdik. biraz ben sevince okuyuşuma yansıyor, öyle olunca o da seviyor durumu var galiba, almanlar yenilince bizim de yenilmiş sayılmamız gibi :)
aras başladı demek ha, tebrikler! demek seneye aralik'ta cem okuyacak kitaplari bana :p
Yasemin Merhaba;
Yazı da yorumları da çok güzel...
Aldım elime defterimi tek tek not ediyorum - tam taşınma arifesinde bana yapılırmıydı bu Yaseminim:)-
Hayvan,Sebze Mucize güzel bir kitaptı tam da gıdalara taktığım bir dönem iyice karışıklık yaratmıştı :)
Ömer için de bir dolu yeni kitap not aldım.
Bence de daha sık kitap önerisi yazmalısın...
Görüşürüz ..Sevgiler
taşınıyor musunuz nihal? kolay gelsin.
bu sıralar sen/ömer ne okuyorsunuz yazsana diyeceğim ama taşınırken kitap okunmuyordur herhalde değil mi :-)
:) evet Yasemin taşınıyoruz ama aynı site içinde başka bir blok.Bunu iyi olarak mı söyledim kötü olarak mı bilemedim zira aynı sitede olunca evden eve nakliyat yapmayalım yavaş yavaş taşırız dedik. Sonuç??? Bir kaos ortamı:)
Taşınırken zor dediğin gibi okumak ama serviste okuyorum kafam dağılıyor.
Ben --- Mahatma Gandhi Otobiyografi
Mahatma Gandhi tabi sırada en az 15 adet kitabım var...
Ömer --- İçyüzü - Dinozorlar
John Long
Tudem Yayınları / Başvuru Kitapları Dizisi
ve İş Bankası Yayınları Minik Dahi Sindirim
Ömer Dinazorlara ve mide özsuyuna taktı bu ara...Erkek çocuklarına özgü bir şey mi bu bilmiyorum ama yatıyoruz Tyrannosaurus kalkıyoruz Tyrannosaurus.:)
Son olarak ; Pippi Uzunçorap
Yazar ASTRID LINDGREN Çevirmen Ali Arda Resimleyen Ingrid Vang Nyman . Bu pek güzel :)http://www.pandora.com.tr/urun.aspx?id=188388
Ömer'in kitaplarını kaldırmadım henüz:)
Sevgiler,
Nihal
beni mahvettin yasemin, kendimi yüzyılın tembeli ilan ediyorum. eşimle tanışmamız kitap aşkıyla başladı aslında. ardından okullarımızı ihmal ederek sahafların içinde bulduk kendimizi, kitapları koklarken yakalardım kendimi. şimdi blogu okurken aşağıya doğru mouse u hareket ettirdikçe bitmesin hiç istedim, seni çok kıskandım, inanılmaz keyifle okudum. ben hiç ödünç kitap alamazdım biliyor musun, benim olmalıydı çünkü. şimdi ihanet etmişim gibi geldi, hem kendime ve hem de kitaplara. benim için belki bir silkinme olur, bahanelerimi sıralamıyacağım, mesleki kitaplar asla yerini alamaz romanların, denemelerin, şiirlerin vs lerin ama onları okumaya vakit harcadığımı da belirtmek isterim, belki de kendime kendimi affettirmeye çalışıyorum... yazdığım kitapların hepsini aynı anda oburlukla okumak istiyorum, anlatımına da BAYILIYORUM :) sevgilerimle,
nihal dinazorlara cem de çok meraklı bu aralar hatta ilk defa 3 boyutlu kitaplardan aldım yılbaşı hediyesi olarak dinazorlu, daha vermedim :) sindirimi de son iyicüceler ziyaretimizde tutturdu da almadım biz de beyin ve kemikler var. sindirimde kaka görmüş galiba tutturdu al diye almadım şimdilik.
pippi'yi çok severim. filmini görmüştüm, onu istiyorum ben de.
girne, ona tembellik denmez bence :) benim tabii ki daha çok vaktim olacak senden :) dilerim bir gün benim de aynı sebeple okumak için daha az vaktim olur ;-) sevgiler.
çok yakında yazacağım yasmin:)
bekliyos :-)
Yenişehir'de Bir Öğle vakti benim de favorilerimdendir.
Bu arada Harry Potter çok ama çok kötü bir fantazi örneği. Byatt ablanın konuyla ilgili çok güzel bir yazısı vardı. Filmlerine bir şey demiyorum ama sıkı bir fantazi okuru olarak denediğim tek kitabı okuyamadığımı belirtmek istiyorum.
http://www.nytimes.com/2003/07/07/opinion/harry-potter-and-the-childish-adult.html
sevgiler...
ps: idle parent okumaya devam ediyorum. evet ben de inşallah...
onur da fantazi okuru, o da ilgilenmedi ama seveni de çok. çıktığı gün alıp bitirenlerinden olmak isterdim doğrusu :)
bizim buralarda kimse idle olduğunu söylemez varsa yoksa sabah erken kalkmanın nimetleri, vefakar fedakar anne hikayeleri sonra da kapris, şikayet... ne o ne o. yapma istemiyorsan, salıvermek, hiç ilgilenmemek demek değil ki bu. sabah uykumu da uyurum uyanınca cem'le de takılırım. 18 aylıktan beri böyle bu :) öncesinde emzirme sebebiyle kalkıyordum mecburen. çocuk da alışıyor böyle böyle yalnız takılmaya. ben yalnızlığı sevdiğim için cem için de sorun olacağını hiç düşünmedim, olmadı da. güvenlik vs. diyen çıkarsa parmağı prize takan bi çocuk olmadı hiç cem ama o ayrı bir konu. bi başlayınca gitgide dallanıp budaklaniyor bu aydıllık olayı. çok sevdiğim bir konu, çenem düşüyor hemen :) kitabı bulunca manifestom bu benim demiştim :p sevgiler, öpücükler ela'ya.
Yasemin, sanırım ruhum idle benim. Kitabı bulamayınca aynı yazarın Özgürlük manifestosunu almıştım. Benzer felsefenin hayata uyarlanmışı. İş konusunda manik depresifim ben. Bazen kaptırır deli gibi çalışırım, bazen yan gelip yatsam umrumda olmaz. O nedenle sevdim ben idle olmanın dayanılmaz hafifliğini. Ama ruhu hafifletiyor aslında iş yükünü değil. İş ve yük kavramı hayatından çıkıyor ama çocuğunla geçirdiğin zaman güçleniyor, keyifleniyor. Bunu "yapmam gerek, etmem gerek" hallerinde yaptığından daha büyük keyifle ve daha çok yapıyorsun gibi geldi bana. Uyusun anneler de, çocuklar da uyusun. Bugünlerde geçmişi hatırlama turları yapıyoruz. Küçükken cts pazar annemler uyurken erkenden kalkıp kitap okumak, evde dolaşmak, belki kahvaltı hazırlayıp şaşırtmak, bazen resim yapmak en çok zevk aldığım şeylerdendi. Yalnızlığı sevdiğim gibi, ihtiyacım da olurdu. Anlatacak, yaşayacak ne çok şey var.
Çok sevgiler, bi popomu toparlasam neler yazıcam da işte taşınamadık gitti:P
Biraz geç oldu sanırım :)
Diyecektim ki ben de Kara Kitap'ı bitirememiştim. Kendimle ilgili olduğunu düşünüyordum ancak Süha Oğuzertem'in Defter'deki eleştirisini okuduktan sonra kitapla ilgili yargılarım değişti.
Online versiyonunu bulamadım ama şu adreste Defter'in ilgili sayısını buldum. Makalenin adı: İktidarı Öven Galip: Modernist Roman(sımızın Çerçevesi ve Ödipal Anlatının Sınırları.
http://www.metisbooks.com/Scripts/Catalog/Periodical/Issue.asp?ID=120
Sevgiler, Evren.
evren, link için teşekkürler :)
Post a Comment