bu sene de festivalde, emek sineması'nda film izleyemeyeceğiz.
1992 eylül'ünde, istanbul'a üniversiteye başlayacak bir öğrenci olarak haydarpaşa'dan ayak bastığımda, bana bir gün bu şehirde haydarpaşa garı'nın, akm'nin ve emek sineması'nın, şehrin kimliğinde çok önemli yer tutan bu yerlerin, 20 sene sonra hayatımızdan çıkacağını söyleselerdi, buna inanır mıydım?
festival zamanları iğne atsan yere düşmezdi fuayede
istanbul'a trenle gelmemin tek sebebi türk filmleriydi. filmlerde köyden trenle gelir, ellerinde tahta bavulla inerlerdi şehire. ben de avrupa yakasında bulunan öğrenci evime varmak otobüsle daha kolay olacağı halde, buraya ilk gelişim, filmlerdeki gibi haydarpaşa'dan olsun, istanbul'a ilk defa tek başıma indiğim o sabahı haydarpaşa garı ile birlikte hatırlayım istemiştim. şimdi artık haydarpaşa da yok.
1993'te ilk defa film festivali için bilet alacaktım. cumartesi günü, sabahın bana göre kör bir saatinde sınıf arkadaşlarımdan biriyle akm'nin önünde buluşmuş, o zamanlar seçilen filmlerin işaretlendiği rezervasyon formlarını, akm'nın geniş fuayesinde bekleyen festival sinemalarının görevlilerine teslim etmiştik. arkadaşım istanbullu olduğu ve festivali epeydir takip ettiği için rezervasyon için ilk gün böyle erkenden gitmemiz gerektiğini yoksa istediğimiz bazı filmlere yer bulamayacağımızı söylemişti. festivalden onun sayesinde haberdar olmuş, ritüelleri ondan öğrenmiştim, o yıl toplu gösterimi yapılan fassbinder filmlerini ise yine onun tavsiyesi ile seçip emek sineması'nda izlemiştim. rezervasyona gittiğimiz o gün de çok net hatırımda.
bugün akm'nin, haydarpaşa garı'nın ve emek sineması'nın olmadığı bir istanbul'da yaşadığımızı düşünmek ne acı. şu anda sadece hatıraları kaldı ama o da bir şey; ya çocuklar, acaba onlar bir gün emek'te film izleyebilecekler mi? haydarpaşa'dan trene binebilecekler mi? cem'le haydarpaşa'dan trene çok bindik ama o bunları hatırlayacak mı? rüya sadece bizden mi dinleyecek garı?
5 comments:
artik sadece kapali avm ler ve igrenc toki bloklari olacak istanbul un tarihinde! iste boyle bir millet ki, istanbul u sevemedi, sadece kiskanip yoketti! sadece 4 senedir yurt disindayim, artik istanbul u degil sadece gecmisi ozler oldum!
haydarpasaya ne oldu? ben iyice uzak kalmışım..
ne doğru demişsin yasmin, hepi topu 20 sene geçen zaman, gençliğimizin geçtiği mekanların şu an olmaması akıl alacak gibi değil, emek'siz film festivalinin bile eski tadı yok...giderek köksüzleşiyor yaşadığımız hayatlar...sessizlikle izliyoruz olanları, arada çıkan seslerimiz de cılız...
özdemir asaf'ın söylediği dizeler geldi şimdi aklıma, beyaz yerine istoş'u düşündüm sadece...
"bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza(istanbul'a) verdiler..."
neyse, gene de enseyi karartmayalım, sesimizi çıkarmaya devam edelim...
barış'çım, haydarpaşa kamu kullanımına kapanacak gibi. şimdilik tam öyle denmiyor, otel lafları falan dolaşıyor ortalıkta. genellikle söylentiler doğru çıkar ama şimdilik bahaneleri hızlı tren. aşağıdaki linkten de okuyabilirsin haydarpaşa'nın son durumunu.
http://tr-tr.facebook.com/media/set/?set=a.329758803729242.73312.121592407879217&type=1
füsun benim şahsen ses çıkardığım da yok pek ama bakalım. bu arada rüya grip oldu ya akşamki işimiz yaş mı oluyor nedir? durmuyor hiç.
Post a Comment