fotoğrafı, sahilden giden bostancı dolmuşundan şaşkınbakkal'da indikten hemen sonra çekmiştim. sakin, güzel bir gündü. sabahtı diyeceğim ama emin olamıyorum şimdi. sabah olmalı.
yaşarken, anların daha sonra bize neler ifade edeceğini pek bilemiyoruz. zaman, kimi anların kaydını, o anda hiç tahmin edemeyeceğimiz bir şekilde tutuyor. kimi dönemler için üzerinden epey zaman geçtikten sonra "hey gidi günler" diye başlayan cümleler kurmamız bundan herhalde.
sonradan çok seveceğin bir şarkıyı ilk dinlediğin gün, günlüğe yıllar önce yazılan bir sayfa, ilk bebeğini kucağına verdikleri an, öylesine çektiğin bir foto, yıllar sonra evleneceğin adamla henüz aranızda bir şey başlamamışken gittiğin stadyum konseri, işe girerken önüne koydukları sözleşmeyi okuyup imzaladığın dakikalar, çocuğunu yuvaya bıraktıktan sonra şöyle bir dolaşmış olmak için bindiğin dolmuştan indiğin anda karşına çıkan manzara, başka şehre okumaya giderken tren istasyonunda, geride bırakacağın lisedeki sevgiline ve o zamanki yakın arkadaşlarına son olduğunu bilmeden son kez sarıldığın akşam, sinemada tek başına izlediğin ilk film...
no surprises (radiohead) :: dinle
3 comments:
sevgılı adasım ılkler guzeldır guzel anılıyorsa yoksa huzun verr ınsana her anıldıgında:(((( sevgıler
Yine ne güzel yazmışsın valla.
aaa kaçırılmayacak bir yazıymış, ellerine sağlık! daldım gittim eskilere:))) bu arada, sözleri ne güselmiş no surprises'ın...
Post a Comment