Tuesday, August 2, 2011

çoluk çocuk

tatilin 5 günlük son bölümünde patti smith'in kitabı "çoluk çocuk"u okudum. senenin başından beri bu kitabı okumak için uygun zamanı kolluyordum. çoluk çocuk, aşkın ve dönüşümün hikayesi. patti smith ile geleceğin ünlü fotoğraf sanatçısı robert mapplethrope'nin birbirlerine ve sanata olan aşklarının ve bu iki genç insanın new york'ta kendilerinden birer sanatçı yaratmalarının hikayesi.


"Bazılarımız doğuştan asidir. Nancy Milford'un kaleminden Zelda Fitzgerald'ın öyküsünü okuduğumda, Zelda'nın isyankar ruhuyla kendimi özdeşleştirmiştim. Annemle dükkan vitrinlerinin önünden geçerken, ona insanların neden tekme atıp camları kırmadığını sorduğumu anımsıyorum. Annem de, insanların birlikte yaşayabilmelerini sağlayan, kelimelere dökülmeyen birtakım toplumsal davranış kurallarının varlığından söz etmişti. Bunu duyduğumda her şeyin bizden öncekiler tarafından belirlenmesinden ve yol haritasının çıkarıldığı bir dünyada yaşamaktan dolayı kendimi sınırlandırılmış hissetmiştim. Yıkıcı güdülerimi bastırıp yaratıcı olanlara yoğunlaşmak üzere kendimi eğitmiştim. Yine de kurallardan nefret eden tarafım büsbütün ölmüş değildi.
İçimde pencereleri kırmak isteyen bir çocuğun olduğunu söylediğimde Robert benimle dalga geçti.
"Patti! Hayır. Sen kötü tohumsun." dedi. Ama değildim."

3 comments:

pelinpembesi said...

bu yıl ben de okudum .patti'nin o cesur öyküsü, arkadaşlığı, aşkı, sonları çok etkilenmiştim..

Anonymous said...

patti smith demisken... 1 Agustos'ta Chelsea Oteli kapanmis. Bu da Patti'den:
http://www.anothermag.com/current/view/1266/Patti_Smith_on_the_Hotel_Chelsea

asli ç.

yasemin said...

aaa sahi mi? çok ilginç.