hindiba,
tabi canım neler geçmedi ki, bu kalsın ;) şu an uykusuzluk bende iyice kafa yapmış durumda yalnız; iki gecede toplam uyku saatim 4 olabilir mi, yok değildir, 3 falandır, o da uyuyabildiğim dakikaları toplarsak :p
ruhdağı üzülme ya, bak yalnız değilsin. ben de rüya'yı hep yanıma alıyorum. zaten doğduğundan beri çoğunlukla yanımızda yatıyor. geceye kendi yatağında başlamış olsa bile bir yerlerde yanıma getiriyorum sonra yerine götürmeye üşeniyorum. ayrıca yanımızda daha bir kesintisiz uyuyor sanki. bu bana kötü bir şeymiş gibi gelmiyor aksine iyi olduğunu düşünüyorum. tabi karşı düşüncede olanlar çok.
ben de senin gibi yatır kaldır, pış pat, pat küt tekniklerinin lafına bile dayanamıyorum, öğrenip uygulayacak bi yapım da yok. bunların uzun vadede işe yarayacağına dair inancım ise sıfır. uzun vade derken bu bebeğin bi de anaokulu yılları, okul yılları var. okul çağına gelip kendisi uyuyamayanlar ya da gece kabuslarıyla uğraşanlar, yatak ıslatanlar çoğunlukla bebekken zorla disipline edilmeye çalışılanlar arasından çıkıyor, örneklerini gördüm. etki-tepki. tepki geç gelse de, mutlaka gelir bir yerlerden. her şeyin üzerinde bir kontrolümüz yok, her şeyi yönetmemiz mümkün değil fakat maazallah yönettik, kontrol altına aldık derkene neye uğradığımızı şaşırma riskimiz var :p o açıdan akışına bırakmak en iyisi görüşüne çok katılıyorum. bebeğe de söz hakkı verelim, eninde sonunda bi ortak noktada buluşuluyor. bu belki 2 sene sürüyor ama 6 yaşında yalnız yatmaktan korkmasından (bir örnek sadece) iyidir 2 ya da 3 sene boyunca bebeği dinlemek. e bebek bu, adı üstünde. ağacı yaşken eğmeyelim.